Öyle taraflı, öyle önyargılı mailler geldi ki posta kutuma; şaşkınlıktan bakakaldım. 'Ne yazdığına değil, okuyanın ne anladığına bakacaksın' diyenler haklılarmış. Şimdi çaktım köfteyi! Meğer okuduğunu anlamayanlar belki de anlamak istemeyenler varmış. Pazartesi günü nasıl da içten, samimi ve dürüstçe bu türbanlı-açık kadın cepheleşmesiyle ilgili düşüncelerimi yazmıştım oysa. Onların gözüyle bakmayı öğrendiğimi, hatta hiç içine girmediğim dünyalarını merak ettiğimi belirtmiştim. Onları da bizi anlamaya davet etmiştim. Asıl şimdi tanışacağız diyerek. Sen misin bunu diyen! Saygısız, kaba, cahil, Nişantaşı'ndan başka bir şey bilmeyen, şapşal, 'ne biçim yazar' ilan edildim bazı okurlarım tarafından. Neyse, şimdi anlaşılmamana mı yanarsın yoksa karşında duvar olmuş önyargılı insanlara mı? Ne yazık, ne üzücü, iç burkucu... Ama fikirlerini beğenmeyince kadın yazarlarına bile 'sürtük' demedi mi bazıları? Ben neyin derdindeyim ki...
Yayın tarihi: 31 Ağustos 2007, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/08/31/gny/haber,68E4216F403948D2B0ACB2A2CE987388.html
Tüm hakları saklıdır.