Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nda devir-teslim
Oramiral Yener Karahanoğlu, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı görevini törenle Oramiral Muzaffer Metin Ataç'a devretti.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Karargahı'ndaki törene Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve eşi Semra Sezer, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Danıştay Başkanı Sumru Çörtoğlu, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Aydoğan Babaoğlu, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Işık Koşaner, Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Ergin Saygun, Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı Orgeneral Atila Işık, Kara Kuvvetleri Eğitim ve Doktrin Komutanı Korgeneral Erdal Ceylanoğlu, eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Hilmi Özkök, eski Deniz Kuvvetleri Komutanları emekli Oramiraller Bülent Alpkaya ve Salim Dervişoğlu, Ankara Valisi Kemal Önal, İstanbul Valisi Muammer Güler, Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal, eski MGK Genel Sekreteri emekli Orgeneral Tuncer Kılınç, eski Jandarma Genel Komutanı emekli Orgeneral Fevzi Türkeri ile üst düzey komutanlar ve eşleri katıldı.
Cumhurbaşkanı Sezer ve eşi Semra Sezer, komutanlık karargahına gelişlerinde, Oramiral Karahanoğlu ve eşi Aytaç Karahanoğlu ile Oramiral Ataç ve eşi Işın Ataç tarafından karşılandı.
Sezer'in salonda yerini almasının ardından başlayan devir-teslim töreninde, İstiklal Marşı'nın okunmasından sonra Oramiral Karahanoğlu'nun emeklilik, Oramiral Ataç'ın da Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na atanma kararnameleri ile özgeçmişleri okundu.
Oramiral Karahanoğlu, törende yaptığı konuşmada, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün direktifi doğrultusunda modern ve güçlü bir Türk Deniz Kuvvetleri'ne, Cumhuriyet donanmasına sahip olunduğunu belirterek, gücünü her geçen gün artıran Cumhuriyet donanmasının son 43 yılında fiilen görev almış bir subayın mutluluğu içerisinde görevden ayrıldığını kaydetti.
Bugün Türk Deniz Kuvvetleri'nin yaşadığı dönemi, bugünü ve geleceği ilkeleri ve devrimleriyle aydınlatan, Cumhuriyetin kurucusu Yüce Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün ve onun düşünce sistemini kendisine rehber edinmiş, Cumhuriyetin Anayasayla belirlenmiş temel değerlerine yürekten bağlı, görevlerini TSK'nın geleneksel emir ve komuta yapısı içerisinde icra ettiğini ifade eden Oramiral Karahanoğlu, komutanlığın eğitimi ve disiplini yüksek güzide personeliyle, Karadeniz, Ege ve Akdeniz'de fiilen kesintisiz olarak görev yaptığını, Türkiye'nin denizlerdeki hak ve menfaatlerine koruma kararlılığını sürdürdüğünü anlattı.
BM ve NATO çerçevesinde barışı destekleme harekatlarına katılan Türk Deniz Kuvvetleri'nin terörizmle küresel mücadelede de görevler aldığını belirten Oramiral Karahanoğlu, kuvvetin güçlenmesi yönünde atılan adımların ve ulusal sanayinin kendilerine yönelik desteğindeki artışın da önemine değindi.
Oramiral Karahanoğlu, şöyle konuştu:
''Bu kapsamda çok yakın bir gelecekte Türk mühendislerinin dizayn ettiği, Türk işçilerinin yerli sanayiden azami ölçüde istifade ederek inşasını gerçekleştirecekleri harp gemilerini Türk Bayrağıyla dünya denizlerinde görev yaptığını görmenin bizler için artık hayal olmaktan çıktığını belirtmek isterim. Bunlar, akıl ve bilimi esas alan gerçekçi bir planlama ve programlamanın yıllar süren çalışmanın ürünleridir.''
''TÜRK DENİZCİLİĞİNDEKİ ÇOK BAŞLILIK''
Küresel ve bölgesel enerji kaynaklarının arterleri haline dönüşen Karadeniz, Ege ve Akdeniz'in Türkiye'nin güvenlik ve gönenciyle doğrudan ve yaşamsal bir bağı bulunduğunu ifade eden Oramiral Karahanoğlu, İstanbul ve Çanakkale Boğazlarının ülkeyi asırlar boyu jeopolitik bir çekim merkezi yaptığını ve ekonomik fayda sağladığını anlattı.
Gelecek nesillerin her üç denizde ilan edilmiş veya edilmesi gerekebilecek deniz yetki alanlarının su tabakası, tabanı ve taban altının, canlı ve canlı olmayan kaynaklarıyla enerji potansiyeline bizlerden daha fazla bağlı olacağına dikkati çeken Oramiral Karahanoğlu, karasal kaynaklardaki azalma ve yetersizlikler karşısında Türk Ulusu'nun denizlere olan ihtiyacının her geçen gün arttığını söyledi.
Tarihsel süreç içerisinde kendisine gereken önemi vererek ilgi gösterenlere güç, gönenç, güvenlik ve huzur getiren denizlerin, onu ihmal edenleri her dönemde onur, insan ve toprak kaybıyla cezalandırdığını belirten Oramiral Karahanoğlu, ''Kamuoyunda denizcilik alanında bilinçlendirmenin tavandan tabana her seviyede yapılması gerektiği inancındayım. Aksi takdirde, 'Hakkari'deki ya da Bayburt'taki çocuğa, okullarda Kabotaj Bayramı'nı kutlatmanın anlamı yok' zihniyetini taşıyacak insanlar var olmaya devam edecektir'' diye konuştu.
Oramiral Karahanoğlu, cumhuriyet döneminde denizcilik sektöründe de önemli başarılar elde edildiğini ifade ederek, ancak bu, dünya denizciliğindeki gelişmeler paralelinde değerlendirildiğinde, Türk denizcilik sektöründeki gelişmelerin arzu edilen düzeyde olmadığını belirtti.
Karahanoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Denizle bütünleşmiş bir coğrafyada, bir deniz ülkesinde yaşayan ulusumuzun denizcilikten alması gereken payın çok daha büyük olması gerektiğine inanıyorum. Dünya denizcilik pastasından yüksek paylar alan gelişmiş denizci ülkelerdeki uygulamalar incelendiğinde, denizcilik politika ve stratejilerinin merkezi olarak belirlendiği, denizci devlet iradesinin ön plana çıktığı görülmektedir. Bugün Türk denizciliği, çok sayıda bakanlık, kamu kurumu ve kuruluşu ile sayıları her geçen gün değişerek artan, kanun, tüzük ve yönetmelik ve diğer düzenleyici işlemlerle idare edilmektedir.
Türk denizciliğinde var olan çok başlılıkla yaşanan görevle ilgili çatışmalar, bu durumun doğal bir sonucu olarak görülmektedir. Denizcilik idaresi, Türkiye Cumhuriyeti idare yapısı içerisinde hak ettiği yeri alamazsa, denizciliğimize ve ülkemize sağlayabileceği katkıları da sınırlı olacağı kanaatindeyim. Denizciliğimizde var olan çok başlılıkla yaşanan görev ve yetki çakışmalarını ortadan kaldırmak amacıyla güçlü ve büyük bir denizcilik idaresi oluşturulmasının gerekliliğine olan inancımı belirtmek isterim.''
''GEMİ İNŞA SANAYİ GELİŞTİRİLMELİ''
Oramiral Karahanoğlu, son 3 yılda gemi inşaat sektörünün iki kat büyüdüğüne dikkati çekerek, çevresel ve kültürel değerler korunarak, kıyılardan azami ölçüde istifade edilerek, tersane, gemi söküm, yat ve tekne inşaatı ile gemi inşa yan sanayi tesislerinin bir plan dahilinde geliştirilmesi gerektiğini söyledi. Gemi inşa yan sanayi alanında yer katkı payının 10 bin tonluk bir tanker için azami yüzde 50 civarında olduğunu ifade eden Oramiral Karahanoğlu, ithalata dayalı bir montaj ve ihracat sanayi halinden çıkarılması için yan sanayinin de geliştirilmesi ve yerli katkı payının artırılması gerektiğini belirtti.
Deniz Kuvvetleri'nin inşa ettiği korvette yüzde 67 oranında yerli katkıyı hedeflediklerini ifade eden Oramiral Karahanoğlu, bu noktada yerli sanayiyi zorladıklarını anlattı.
Oramiral Karahanoğlu, şunları söyledi:
''Bugün deniz yetki ve ilgi alanlarımızda, uluslararası hukukun, hakça paylaşımın ve tarihsel haklarımızın şekillendirdiği statükonun aleyhimize aşındırılmasına karşı en büyük teminat şüphesiz ortaya konulacak siyasi iradeyi desteklemeye hazır, güçlü Türk Deniz Kuvvetleri olacaktır. Bu gücün yerinde, zamanında ve doğru kullanılması bölgede barışı, istikrarı ve güveni sağlayacaktır. 'Kuvvetli bir donanma en iyi barış aracıdır' sözü, bugüne kadar değerini kaybetmediği gibi, denizlerin denizleri kullanmasını bilenlere ait olduğunun da göz ardı edilmesinin mümkün olmadığı kanaatindeyim.''
Konuşmasında başta Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt olmak üzere tüm silahlı kuvvetler personeline teşekkür eden Oramiral Karahanoğlu, emekli Orgeneral Özkök ile 6 yıl yanında görev alan ve geçirdiği trafik kazasında şehit olan emir subayı Albay Birol Atakan ile her türlü karargah hizmetlerini yürüten emir subay ve astsubaylarından şoförüne devlet memuruna ve erine kadar teşekkürlerini sundu. Oramiral Karahanoğlu, basın mensuplarına da yayınları ve değerlendirmeleri için teşekkür etti. Oramiral Karahanoğlu, ''Oramiral Metin Ataç, kumanda sizdedir. Allah selamet versin'' diyerek sözlerini tamamladı.
Daha sonra, Oramiral Karahanoğlu'na komutanlık forsu Oramiral Ataç tarafından sunuldu. Oramiral Karahanoğlu da komutanlık amblemini Oramiral Ataç'a taktı.
Tören sonunda, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt, Milli Savunma Bakanı Gönül, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Başbuğ, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ataç, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Babaoğlu, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Koşaner ve Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Can Erenoğlu, Oramiral Karahanoğlu'na birer şilt verdi.
ORAMİRAL ATAÇ'IN KONUŞMASI
Oramiral Muzaffer Metin Ataç da, Türkiye Cumhuriyeti'nin 22. Deniz Kuvvetleri Komutanı olmanın mutluluğunu yaşadığını ifade etti.
Oramiral Ataç, geleceğin güvenlik boyutunun enerji odaklı olarak Türkiye'nin çevre coğrafyasında şekilleneceğini belirterek, Türkiye'nin dünyanın tespit edilmiş enerji kaynaklarının yüzde 70'inin bulunduğu Ortadoğu ve Hazar Denizi havzasına yakın bir coğrafyada yer aldığını söyledi. Bu coğrafyada yaşanan enerji odaklı çatışmalara dikkati çeken Ataç, 21. yüzyılın ipek yolu olarak adlandırılan Doğu-Batı enerji koridorunun güvenliğinin sağlanmasında Türkiye'nin kilit ülke olduğunu dile getirdi.
2012 yılında küresel petrol arzının yüzde 6-7 oranındaki bir bölümünü Türkiye üzerinden geçmesi ve Ceyhan havzasının önemli bir enerji merkezi haline dönüşmesinin beklendiğini ifade eden Oramiral Ataç, ''Enerjinin şekillendireceği geleceğin dünyasında Türkiye, ekonomik merkezlerle enerji kaynakları arasında yer alan önemli bir transit bir ülke olacaktır'' dedi.
Stratejik önemi giderek artarken başta Doğu Akdeniz olmak üzere çevre denizleri çok daha önemli hale getireceğini belirten Oramiral Ataç, ''Özellikle bu denizlerdeki enerji kaynaklarının paylaşımı ve bazı ülkelerin bu kaynaklara sahip olma yönündeki emrivaki girişimlerinin önlenmesi ve Türkiye'nin bu denizlerdeki ekonomik haklarının kazanılması konularında Deniz Kuvvetlerimize çok önemli görevler düşeceğini değerlendiriyorum'' diye konuştu.
''Bu deniz alanlarının radikal terörist grupları için çok çekici olduğunu'' dile getiren Oramiral Ataç, bu nedenle Deniz Kuvvetleri'nin caydırıcı ve çağdaş bir güç olmaya devam etmesinin kaçınılmaz olduğunu kaydetti.
Oramiral Ataç, bu kuvveti dünya denizlerinde Türkiye'nin alaka ve menfaatlerini elde edebilecek şekilde kullanma vizyonunu gerçekleştirirken, Atatürk ilke ve inkılaplarına sıkı sıkıya bağlı, göreve hazır, yüksek moral ve motivasyona sahip, deniz sevgisiyle yoğrulmuş, denizci bir ülke ve millet olabilmek için kömürü hiç bitmeyecek bir lokomotif gibi hareket ederek üretken ve katılımcı bir anlayış içeresinde olacaklarını söyledi.
Törenin ardından, davetliler için bir resepsiyon düzenlendi.
Yayın tarihi: 24 Ağustos 2007, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/08/24//haber,036DC38AC6EA42A387ED47B484349879.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.