Bir süre önce yazdığımız yazının başlığı aynen şöyleydi:
"Ali Topuz'la Hikmet Çetin arasında ne fark var?" Amacımız da CHP'liler ile CHP dışında kalanların
"sosyal demokrat politikalar" açısından, aralarında bir fark olup olmadığına dikkat çekmekti. Yazı üzerine CHP'nin önde gelen isimlerinden ve yazıda adı geçen İstanbul Milletvekili
Ali Topuz aradı. Deneyimli siyasetçinin yanıtını merak ettiği ilk sorusu şuydu:
"Bu kıyaslamayı yapmak için beni neden seçtiniz?"
Biz de
Topuz'a karşı soruyla cevap verdik:
"Kimi seçseydik?"
Topuz'un cevabı kısaydı.
"Mesela Önder Sav... Partinin genel sekreteri olarak daha anlamlı değil mi?"
Doğrusu
Önder Sav ismini düşünmedim değil. Ama
Sav, genel sekreter de olsa kamuoyunda
Ali Topuz kadar tanınmıyordu.
Biz de bu nedenle onu seçmiştik. Bu gerekçemizi anlatınca
Topuz bir süre sessiz kaldı, sonra şu soruyu sordu:
"
Hikmet Çetin'le aramızda fark olmadığını yazmışsınız. Oysa fark var. Biz CHP'de kaldık o gitti
Süleyman Demirel'e danışmanlık yaptı.
Bir CHP'liye bu yakışır mı?"
Doğrusu yılların deneyimli politikacısının bu cevabı beni şaşırmıştı. Diyebileceğim tek şey vardı ve ben de onu söyledim.
"Sayın Topuz, bu mu siyasal görüş farkınız? Hikmet Çetin'i Demirel'e danışmanlık yaptı diye eleştiriyorsunuz. Oysa aynı Demirel, sizin genel başkanınıza 'siyasi danışmanlık' yapıyor. Bu daha manidar değil mi?"
Telefonun ucundaki
Ali Topuz, bu kez yorum yapmadı sadece kahkaha atmakla yetindi.
Yayın tarihi: 23 Ağustos 2007, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/08/23//haber,172873FEB11148F3B9E5C16E66203028.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.