Türkiye ve Küba

Milli Piyango İdaresi Genel Müdürü İhya Balak'ın açıklamalarını okurken Fidel Castro ile Che Guevara'yı düşündük.
Balak dün Türk halkına esaslı bir "Müjde" verdi: Çok yakında "Perşembe Lotosu" geliyor. Kazanma olasılığı son derece az (26 milyonda bir) olduğu için büyük ikramiye devirler sayesinde kar topu gibi büyüyecek. İkramiyenin devrettiği her hafta hayalleri daha da kamçılayacak. Tabii oynayan sayısını da.
Milli Piyango İdaresi bu yeni oyunuyla bir "Boş gün"ü daha değerlendirmiş oluyor: Pazartesi 10 numara, Çarşamba şans topu, Perşembe yeni oyun, Cumartesi sayısal loto, Pazar spor toto.
Salı ve Cuma günleri için de oyun bulunursa, 7'de 7'ye, tam kapasiteye ulaşılmış olacak.
Hoş her gün oynanabilen "İddaa" ve "Kazı- Kazan" o ihtiyacı karşılıyor ama fazla oyun göz çıkarmaz. Kimsenin de itirazı olmaz. Tam tersine millet büyük bir sevinçle karşılar.
Tıpkı Türkiye Jokey Kulübü'nün "Güçlü talep" nedeniyle at yarışlarını yılda 390 güne çıkarmasının toplumda yarattığı coşku gibi. Hayır, yanlış okumadınız, artık 365 günde 390 gün at yarışı düzenleniyor. Bazı günler iki seans yarış düzenlenmesi sayesinde.

Saatte 550 bin YTL
Böylece Türkiye'deki milyonlarca Sütçü Tevye'nin, yani Damdaki Kemancı'nın "Ah bir zengin olsam" düşleri sürekli diri tutulmuş oluyor.
Haftada 1 milyon kişi Milli Piyango bileti alıyor, 2 milyon kişi İddaa oynuyor, en az 5 milyon kişi loto-toto bayilerinde kuyruğa giriyor, 1.5 milyon kişi atlarla birlikte koşuyor.
Tüm bunların cirosuna ilişkin fikir edinmeniz için bir rakam yeterli: Türk halkı şans oyunlarına saatte 550 bin YTL yatırıyor.
Hepsi bu kadar değil. Kaçak "Casino"lar arı kovanı gibi. Hani şu polisin ikide bir operasyon düzenleyip makinelerine el koyduğu ama her baskının ertesi günü yeni makinelerle "Hizmet" e devam eden kaçak kumarhaneler.
Polisiye heyecanlara kalbi dayanmayanlara Kuzey Kıbrıs'ın yasal "Casino"ları seçeneği hazır bekliyor.
Arada bir silahlar konuştuğu için oraları da "Riskli" bulanlara ise sanal alemin kapıları ardına kadar açık. Zaten giren girene. İnternette kumar ve bahis oynayanların sayısı 1.5 milyona ulaştı. On-line casino'ların Türkiye'deki yıllık cirosu Milli Piyango İdaresi'ne göre 1 milyar doları, bu alanda uzmanlaşmış İngiliz şirketlerinin araştırmasına göre ise 5 milyar doları geçiyor.
Bu bilgileri. 8 Mart 20007 tarihli Meclis tutanağından aldık. Bakın kürsüye çıkan milletvekilleri neler demişler:

Meclis'teki çığlıklar
"Milli Piyango İdaresi'ne göre, internette oyun oynanan 6 bini aşkın site var. Bunlardan 2.700'ü kendini doğrudan kumar sitesi, 2.137'si de casino diye tanımlıyor. Bazı bankalar bu sitelerle anlaşmalı olarak müşterilerine sanal kart düzenleyip kullanımı artırmaya gayret ediyor. Kumarbaz bir nesil yetişiyor. Geleceğimiz için tehlike çanları çalıyor."
Anlattıklarımızın Küba'yla, Fidel Castro'yla, Che Guevara'yla ne ilgisi mi var?
Şöyle: 1952'de Fulgencio Batisto'nun iktidara gelmesinden sonra Küba uyuşturucu, kumar ve seks cennetine dönüştü. Başkent Havana'da binlerce randevuevi, Lucky Luciano, Meyer Lansky gibi mafya babalarının işlettiği yüzlerce kumarhane ve "Casino" vardı. Yoksul halk piyango bayileri önünde kuyruğa giriyordu. Küba artık "ABD'nin genelevi" diye anılıyordu.
1956'da Kübalı genç bir avukat ile Arjantinli genç bir doktor bu bataklığı kurutmak için el ele verdiler ve 80 arkadaşlarıyla adaya çıktılar.
3 yıl sonra, 2 Ocak 1959'da Batista rejimini devirip Havana'ya girdiklerinde, Küba'da hergün piyango çekilişi yapılıyordu!