Kadın, kadının kurdu mu?

Masamın üstünde Philippa Gregory'nin 'Boleyn Kızı' adlı kitabı duruyor. Kitap; bir kralın aşkı için birbiriyle savaşan iki kız kardeşin hikayesini anlatıyor. Kitabı okurken aklıma bir soru takıldı. "Kadın, kadının kurdu mu?" Hemcinslerini kıskanan, onların aleyhine 'komplo teorileri' üreten bu kadınlar, ne menem yaratıklardır acaba? Yani bir kadına haksızlık eden başka bir kadın! Bugünlerde çevremizde 'kadın kadının kurdudur' lafını ne çok duyar olduk. Kadınlar hiç kusara bakmasın! Ama bildiğim bir gerçek var. O da şu: "Kadın, sevgilisini ya da eşini en samimi kız arkadaşından bile uzak tutuyor artık." Çünkü, 'kankam' dediği arkadaşına güvenmiyor. Onu, ilişkisindeki 'en potansiyel tehlike' olarak görüyor. Bu yüzden de kız arkadaşlarıyla tanıştırmak istemiyor. Peki kadın böyle davranmakla acaba doğru mu yapıyor? Bir erkek olarak bu soruya vereceğim cevap "Evet!"tir. Çoğu hemcinslerime bakıyorum da, sevgilisinin ya da eşinin en yakın arkadaşlarıyla ilişkileri var. Geçen gün ben de merak ettim. Arkadaşımı aradım.

KADIN KONUŞUYOR
"Sevgilinin en yakın arkadaşı seninle neden birlikte oluyor?" diye sordum. İlginç bir cevap verdi. Dedi ki: "Sevgilim bunu hak etti!" Sevgilisi bence de hak etmişti. Neyi mi? 'Erkek arkadaşının yatakta çok iyi olduğunu' kankası olan kız arkadaşına anlatıp duruyormuş. Özel hayatında 'mutsuz ve yalnız' olan bu kız arkadaş da, kankasının sevgilisini merak etmeye başlamış ve derken olanlar olmuş. Şimdi ortada aynı adamla ilişki yaşayan iki kadın var. Kadınlardan biri çenesini tutamamış, diğeri ise adamı tuttuğu gibi kapıvermiş! Geçen yıl kocasını en yakın arkadaşına kaptıran bir kız arkadaşım da demişti ki: "En yakın arkadaşım şu anda terk ettiğim kocamla evli. Halbuki o, kocamla ilgili en küçük sorunumu dahi paylaştığım biriydi." İşte o gün; çenesine sahip olmayan kadının, başına gelebileceklerden de bihaber yaşamaya mahkum olduğunu düşünmüştüm.