Tek parça ipten çözülen cinayet

Sabahın erken saatlerinde gelen bir telefon, polise İstanbul Kartal Topselvi'de yerde yatan bir ceset bulunduğunu ihbar ediyordu. Polis, bir evin bahçesinde ayakları ve vücudu bağlanmış vaziyette bir erkek cesedi buldu. Cesedin başı ve elleri yoktu. Kimliğini tespit edecek bir belge de yoktu. Ancak kesin olan bir şey vardı ki katiller profesyoneldi. Çünkü cesedin kafasını keserek fotoğraflardan, elini keserek de parmak izinden kim olduğunun anlaşılmasını engellemek istemişlerdi. Polislerin elindeki tek ipucu, ölen kişinin ayaklarına vücudunun belirli kısımlarına bağlı olan turuncu çamaşır ipiyle, omuzundaki bir dövmeden ibaretti. Özellikle dört beş metre boyundaki çamaşır ipi bir yerden kesilmiş gibi görünüyordu. Cinayet yakın bir yerde işlenmiş olabilirdi. Topselvi sokaklarına dağılan polis, evlerin balkonlarında çamaşır ipine benzer ip aramaya başladı. Saatler sonra polislerden birinin dikkatini bir evin balkonunda turuncu bir çamaşır ipi çekti. Polisler ipi daha yakından incelemek üzere boş gibi görünen evin balkonuna gizlice çıktılar. İp turuncuydu. Paralel halde ikili olması gereken iplerden birincisi bağlantı yerinden koparılmıştı. İçeri giren polisler yerde kan izlerine rastlamıştı.

KESİK ELDEN PARMAK İZİ
Komşulardan evde bir süreden beri O. Akbulut adlı birinin kaldığı ve sık sık başka kişilerin de gelip gittiği belirlendi. Ancak bu kişiler olay günü evi terk etmişlerdi. Akbulut, polisin yabancı olmadığı biriydi. Hırsızlık ve benzeri suçlardan kaydı vardı. Bu gelişmeler yaşanırken yaşanan ikinci bir gelişme soruşturmanın hızlanmasına neden olacaktı. Semt genelinde arama yapan polisler ölen kişiye ait olduğunu sandıkları bir kesik el bulmuşlardı. Bulunan elden alınan parmak izleri kayıtlardan biriyle örtüştü. M. Çamurlu adlı gence aitti izler. Hırsızlık suçundan hakkında işlem yapılmıştı. O. Akbulut'un peşine düşen polis, onu sevgilisinin evinde yakaladı. Yakalanan Akbulut, ifadesinde cinayeti C. Bedel ve C. Yavuz adlı kişilerin işlediğini öne sürmüştü. Cinayetin nedenini şöyle anlatıyordu:

SORGULAYIP KESTİLER
"C. Bedel ve C. Yavuz, Çamurlu'nun çalınan malları kendilerinden habersiz olarak sattığından şüpheleniyorlardı. Çamurlu'nun uyumasını fırsat bilerek ellerini ayaklarını bağladılar. Ondan beraber hırsızlığa gönderdikleri ancak ardından ortadan kaybolan P. Sancaklı'nın nerede olduğunu öğrenmek istiyorlardı. Çamurlu, Sancaklı ile hırsızlığa gittiklerini ancak polisin onu yakaladığını kendisinin ise güçlükle kaçtığını söylüyordu. Bu cevaptan tatmin olmayan Bedel, tıpkı bir yakını sorarmış gibi polise telefon açtı. Ancak gözaltı kayıtlarında böyle birinin adı yoktu. Çamurlu, gene bilmediğini söyleyince ona 'Kelimeişehadet' getir' dedi. Çamurlu gerçekten de Kelimeişehadet getirdi. Çamurlu ölmüştü. Katilleri kafasını ve ellerini de ayrıca kestiler." Diğer iki kişi de Akbulut'un verdiği bu ifadenin ardından yakalandı. Fakat bir şey var ki o hiçbir zaman ortaya çıkmadı. O da talihsiz Çamurlu'nun kafası.