Barışa inananlar, 'Barış savaşçısı' olabilir mi?

- Dünya tarihinin bundan sonrası için din ne kadar önemli size göre?
- 'Dünya vatandaşı' olma bilincinin arifesindeyiz. Şu an, belki de dinlerin ve milletlerin son başkaldırması, "Ben varım," diyerek kendini göstermesi. Bu aitlikler şüphesiz kültürlerimiz, inançlarımız olarak şu ya da bu şekilde değişerek devam edecek, fakat birbiriyle çarpışan aitlikler olarak değil. Bir yanda Dünya nüfusunun üçte birini açlık ve hastalığa mahkûm eden bir düzen ve hepimizin geleceğini tehdit eden küresel ısınma, bir yanda bayrak ve peygamberleri adına birbirlerini kesip biçenler. Şu an önüne geçilemiyorsa bile bu çelişkinin, aitliklerimizle birbirimize karşı nasıl kışkırtıldığımızın, düşmanlaştığımızın artık herkes farkında. Dinler ve milletler savaşı tarihimizin, belki de son dönemindeyiz. Biz de kendi tarihimizde bir tek savaşlara ve felaketlere, hayatın acımasızlığına bakarsak, geleceğimizi de geçmişimizi gördüğümüz gibi göreceğiz. Tarihlerimiz, az çok ısmarlama tarihler oldukları için, zaferler ve savaş kahramanlarımızdan başka bir şey göremiyoruz. Halbuki tarihe başka açıdan bakınca barış dönemlerimizin savaşlardan çok çok daha fazla olduğunu görüyoruz. Ama, 'barış kahramanları'mız yok. Nedense onlardan söz etmek egemen düzenin, bizi hep bir düşmana karşı seferber etmek isteyenlerin işine gelmiyor. Kitaplarımızda savaş kahramanları ve tarihi gırla gidiyor. Hatta bu durum içimize o kadar işlemiş ki, örneğin barışa inanan bir insan için bile 'barış savaşçısı' diyebiliyoruz.