Abdullah Gül, dün TBMM'de Cumhurbaşkanlığı adaylık başvurusunu yaparken, arkadaşları da ilk oylamanın hesabı içindeydi.
Beklentileri ilk tur oylamanın yapılacağı 20 Ağustos günü Gül'ün 367 oy alarak seçilmesi üzerine kuruluydu.
Hesaplarına göre, AK Parti'nin 340, DTP'nin 20 ve bağımsız milletvekili
Seyit Eyüboğlu'nun oyu garantiydi.
Geriye kalan 6 oyun nasıl sağlanacağı konusunda ise farklı hesaplar yapıyorlardı.
Beklentileri, bağımsız milletvekili, eski Başbakan
Mesut Yılmaz ile BBP lideri bağımsız milletvekili
Muhsin Yazıcıoğlu'nun da oy vereceği, diğer partilerden de gelecek 3 oyla 367'nin bulunacağı umudunu taşıyorlardı.
Yılmaz'ın kararı Nitekim Gül, önceki akşam Mesut Yılmaz'ı aramış ve oylamanın hemen öncesi pazartesi günü buluşmayı kararlaştırmıştı.
Ancak, Yılmaz'a dün oylamaya katılıp katılmayacağı ve Gül'ün adaylığını nasıl yorumladığını sorduğumda şu yanıtı verdi:
"Oylamaya katılacağım. Ama bana göre Gül'ü aday göstererek yanlış yapıyorlar. Uzlaşma koşulları belliydi; zor olanı seçtiler..."
Bu görüş dün Gül'e randevu vermeme kararı alan CHP lideri
Deniz Baykal için de geçerliydi.
Baykal da dün telefonda
"işbirliği ve uzlaşma anlayışı ile cumhurbaşkanı seçiminin gerçekleşmesi gerektiğini" belirtip ekledi:
"Başbakan kamuoyuna verdiği sözü tutmuyor. Tökezleme başladı. Elbette bu sürecin sıkıntısı da yaşanacak. Bunların muhatabı da ben değilim..." MHP'deki durum da farklı değildi; Genel Başkan Yardımcısı
Cihan Paçacı, seçime gidilmesine neden olan süreci anımsatıp devam etti:
"Bundan sonra yaşanacak gelişmelerin muhatabı biz değiliz. Kurumlar arası ilişkileri yürütecek olan onlar. Bundan sonrası AKP'nin kendi sorunudur..." Muhalefetin dile getirdiği bu gerekçeler önceki akşam AK Parti yönetiminde de tartışılmış ve Gül,
"Bazı riskler olduğunu ben de biliyorum, ama siyaset yapıyoruz" diyerek bu riskleri üstlenmeye hazır olduğunu kayda geçirmişti.
Gül'ün beyannamesi Gül, adaylık başvurusunu yapıp basının önüne çıkana kadar siyasetteki gelişmeler böyleydi.
Abdullah Gül, basın toplantısında da bütün bu eleştirilere ve kaygılara yanıtını verdi.
Öncelikle, partisinden gelen
"istikrarı bozmayalım, başka aday çıkaralım" söylemlerine şu karşılığı verdi:
"Millete verdiğimiz sözü tutmak için aday olmaya karar verdim..." Diğer mesajları ise 27 Nisan sürecine yönelikti. Her ne kadar bu sürece dönük soruları yanıtlamama yönüne gitse de verdiği mesajlar açıktı...
"Anayasanın kılavuzu olacağını, laikliğin korunmasının temel ilkesi olduğunu, modern Türkiye'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün koyduğu hedeften sapmayacağını, hakkında yazılıp çizilenleri de iyi niyetli olarak göreceğini" kayda geçirdi.
Konuşması boyunca
"devlet organları, kurum ve kuruluşları arasında uyum ve işbirliğini en iyi şekilde sağlayacağını" ise 4 kez yineledi.
Abdullah Gül'ün dünkü açıklaması
"adaylık beyannamesi" gibiydi.
Yayın tarihi: 15 Ağustos 2007, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/08/15//haber,453C183570664198ADA17769981600FD.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.