Dizilerde de hep mafya bağlantılı roller oynadı!

Manken Tuğba Özay'ın Üsküdar Paşakapısı Cezaevi'ndeki tutukluluğu devam ediyor. Kızının önce gözaltına alınıp, ardından da tutuklandığı haberlerini öğrenen Antalya'daki annesi Duygu Özay önceki gün İstanbul'a geldi. Duygu Hanım, bugün 'ayda 4 görüş' hakkı olan kızını görmeye gidecek. Annesi Tuğba'ya ulaşmak için dün de şansını zorlarken, babası İlhan Özay ise olan biteni 'sessiz kalarak' izledi. Duygu Özay'ın açıklamalarına göre; olay gününden beri konuşmayan, yemeyen ve içmeyen baba Özay, kızının tutuklandığı gece evinden ayrıldı.

ŞAİR BABANIN ŞAİR KIZI
Küçüklüğünden beri fıkralar, şiirler yazan Tuğba Özay, bunu biraz da babasının yönlendirmeleri ile yapmıştı. İlkokullar için dilbilgisi kitapları ve şiir antolojileri hazırlayan babası İlhan Özay, kızının yazdığı şiirleri beğeniyor, onu yetenekli buluyordu. Katıldığı organizasyonlarda uyumlu tavırlar sergileyen Özay, gerektiğinde şiir okuyor, gerektiğinde katılımcılarla sohbet ediyordu. Halk ile arasında güven ilişkisi bulunduğunu söyleyen Özay, çektirdiği çıplak fotoğrafların ardından da şu açıklamayı yapmıştı: "Halk üzerinde öyle bir etki bırakmışım ki, onlar da zaten benim o fotoğraflardaki kadın olmadığımı biliyor. Beni kardeşi gibi görüyor, ailesinden biri gibi, bazen karısı gibi! Sahiplenmeye, kollamaya çalışıyor. İnsanların güvenini kazanmışım, o yüzden hata da yapsam çabuk affediliyor."

'BILDIRCIN SEVDA' İLE BAŞLADI
Tuğba Özay, 'güçlü olmayı' yalnızca gerçek hayatında değil, rol aldığı televizyon dizilerinde de seviyordu. Ona teklif edilen rollerin çoğunluğu da bu tipte karakterlerdi. Özay, ilk olarak şarkıcı Alişan'ın başrollerinde oynadığı 'Aynalı Tahir' dizisinde yer aldı. Burada canlandırdığı 'Bıldırcın Sevda' rolü, onun tanınmasını sağlamıştı. Dizi, güçsüzlerin yanında olan ve güçlülere karşı kendi kanunlarını koyan genç bir adam ve arkadaşlarının hikayesini anlatıyordu. 'Bıldırcın Sevda' da tıpkı Tuğba Özay gibi; düşkünün yanında, haksızlığa tahammül edemeyen bir karakterdi. Diziden ayrılırken birçok spekülasyonun çıkmasına neden olan Özay, disiplinsizlikle suçlandı. Bu nedenle kovulup kovulmadığı sorulduğunda Tuğba Özay, kendi üslubunda bir yanıt vermişti: "Kimsenin gücü beni kovmaya yetmez!"

KOMPLO PEŞİNDE KOŞAN KADIN
Bir süre sonra, 'Zehirli Çiçek' adlı dizide, mankenler dünyasının kötü kadınını canlandırdı. Burada ise komplolar peşinde koşan bir kadın rolündeydi. Bu oyunculuğu ile ödül almayı hedefleyen Özay'ın; senaryo gereği sevişme sahnelerinde yer alması üzerine o dönemki sevgilisi Baran Süzer'den dayak yediği iddia edilmişti. Ayrıca 'Yapayalnız' adlı dizide, o dönem gençliği ve güzelliği ile gündeme gelen uyuşturucu kuryesi Dilek Örnek'in hayatını canlandırdı. Ünlü manken, dizide Hakan Ural ve Faruk Peker ile başrolleri paylaşmıştı. 'Çiçek Taksi' ve 'Bizim Otel' gibi aile dizilerinde de oynayan Özay, daha çok karanlık rolleri ile hatırlandı.

ŞARKICILIĞA HEP İLGİ DUYDU
Tuğba Özay'ın belki de çok küçük yaşta rol aldığı bu diziler, onun geleceğinde etkili oldu. Rol icabı da olsa, bu tip gayrı resmi güç dengelerinin toplum üzerindeki etkisini keşfetmesi; onu hayatının geri kalanında bir arayışa sürükledi. Mafya dizilerinde rol alan ve karanlık tiplemeleri canlandıran Özay'ın yaşamında bu tip ilişkiler bir daha eksik olmadı. Çok yönlülüğü ile kendini göstermeye çalışan Tuğba Özay, bir dönem şarkıcılık yapmak istediğini de söyledi. Diğer manken arkadaşları gibi 'altyapısı olmadan bu işe girmeyeceğini ve eğitim alacağını' belirten Özay, albüm yapmak için de acelesinin olmadığını anlattı. Bu açıklamadan sonra çıktığı televizyon programlarında ve organizasyonlarında şarkı söylemeye başladı. Bir ara dergi çıkarmaya da niyetlenen manken, derginin ilk sayısı için Deniz Baykal ve Süleyman Demirel ile röportaj yapacaktı! Tuğba'nın gazetecilik merakı, yalnızca bu dergi girişiminden ibaret değildi. Kendisine özel bir kanaldan muhabirlik teklif edildiğinde de, bir dizide gazeteciyi canlandırması istendiğinde de çok sevinmişti.

'HAYAT BİR ÇELİŞKİ' DİYORDU
Sık sık "hayat bir çelişki" diyen Tuğba Özay, son günlerde belki de hayatının çelişkisini yaşıyor. Rahatsızlık duyduğu bir olayı, adalet mekanizmasına bildirmek yerine, yeraltı dünyasının insanlarından medet umdu. Asıl gücün hangisi olduğu konusunda belki de yanlış bir karar verdi. Ama onun durumunda 'bir biçimde' olan başka kadınlar da var. Tuğba Özay gibi birçok kadın, hayatının belli bir döneminde ya da tamamında güçle ilgileniyor. Kadın gücün peşinden gidiyor, yanından yürüyor, kendini güce emanet ediyor ya da bunu bütünüyle reddediyor. Mafya bağlantıları olduğu ve adam azmettirdiği iddiaları ile geçtiğimiz cuma tutuklanan Tuba Özay'ın yaşam hikayesine baktığımızda da; öne çıkan unsurlardan biri kadının güce duyduğu zaaf oluyor.