Sabah saat altıda herkes daha yeni yeni gözlerini açmaya başlarken 'O' işinin başında bile... FBI'daki (Federal Araştırma Bürosu) en kritik 'high pressure' görevlerden biri ona ait. Amerika'da terör saldırısı yapılabilecek bölgeleri/yerleri tahmin etmesi bekleniyor ondan. En yakınlarına bile işinden bahsetmemesi gerekiyor. Ben de zaten bu kadarını biliyorum. En eski ve sadık öğrencilerimden biri... "Hata yapmak için maaş almıyorum" diyor. 54 yaşında ve kendisi ile aynı ortamda çalışan meslektaşlarına oranla işiyle ilgili stres ve baskıyı daha iyi idare edebildiğini düşünüyor. Beyninin ve sinir sisteminin aktifliğinin (kendi deyimi ile) sabahları 3 fincan kahve içmeye değil, günde yarım saat ayırdığı yoga ve meditasyona bağlı olduğunu söylüyor. Bu pratiklerin, sezgi kapasitesini artırdığına ve analizlerine yardımcı olduğuna inanıyor. Yoğun iş yaşantısının baskısında bilişsel (cognitive) zekaları ile duygusal zekalarını dengeleyebilmek için yoga ve meditasyona başvuran daha niceleri geliyor derslerime... Gazeteciler, yöneticiler, doktorlar, avukatlar, bilim adamları, antropologlar... İş yaşantısının yanında iyi evlilikleri, sağlıklı çocukları ve finansal stabiliteleri olan çok sayıda ev kadınından e-mail alıyorum. Sabah ailelerini evden yolladıkları gibi gizlice yatağa geri dönüyorlar. Depresyon; güzellik, zenginlik ve başarı dinlemiyor, her yaştan, her seviyeden insanı etkiliyor. Ağrı kesicilerin, alkol ve sigaranın stresle baş etmek için dominant tek yol olamayacağını fark edenler, motivasyonsuzluklarına daha kalıcı çözüm arıyorlar.
UÇUK BİR ŞEY DEĞİL
Yıllardır Amerika'da yoga ve meditasyon öğreten birisi olarak; artık meditasyonun bir ağacın altında oturup, saatlerce dünya ile kontağın kesildiği acayip, mistik ve uçuk bir şey olmadığının anlaşılmaya başlamasından memnunum. Tam tersine, meditasyon ve yoga; zihinsel yeteneklerin ve bakış açısının geliştirildiği, düşüncenin disipline edildiği bir araç. Son iki senede 'farkında yaşam' üzerine yazdığım iki kitabımın, piyasaya çıktığında en çok satanlar listelerinde ilk sırayı alması; 'Ferrari'sini Satan Bilge' ve 'The Secret' gibi kitapların satış rekorları kırması, milyonlarca insanın içlerinde bulundukları pasif rolden çıkıp, hayatlarının kontrollerini kendi ellerine almaya hazır olduklarını gösteriyor. Şaka değil, bugün yoga ve meditasyon 3 milyar dolarlık bir pazar haline geldi. Telefonunuza 'Dalai Lama' zil sesi bile ekleyebiliyorsunuz.
ÖĞLE MOLASINDA YOGA
National Institute of Health'in Alternatif Terapi bölümü, dünyaca tanınmış sinir bilimciler ve psikologlarla pek çok araştırmanın sponsorluğunu yapıyor. Beyin taraması (scanning) teknolojisinin yardımı ile yapılan araştırmalar, bugün meditasyonun, beynin fonksiyonunu ve yapısını etkilediğini ortaya çıkarıyor. Mesela Massachusettes General Hospital'da yapılan bir araştırmada; yıllarca günde 40 dakika meditasyon yapanlarda serebral korteksin (beyin kabuğu-beynin algılama ve hafızadan sorumlu bölgesi) daha kalın olduğu ortaya çıktı. Serebral korteks, doğal olarak yaşlandıkça inceliyor. Yani düzenli meditasyonun bu incelme sürecini yavaşlatabileceği tartışılıyor. Bugün Amerika'da Google, Hughes Aircraft, Gannett gibi dev kurumlarda; yoga/ meditasyon dersleri öğlen aralarının vazgeçilmez aktivitesi. Ben de Washington DC'de Simithsonion Institute, IMF, USA Today/Gannett ve American University'de yıllardır yoga ve meditasyon dersleri veriyorum. Türkiye'de de büyük çaptaki kurumlarda benzer aktiviteler ilgi görmeye başlıyor, kendi adıma Türkiye'ye geldiğimde pek çok kurumdan seminer teklifi alıyorum. Meditasyonun iş yaşantısına bir faydası da çalışanların birbiri ile iyi geçinmesini sağlaması. İş ilişkilerinde duygusal zekaya sahip olmanın, perspektifi koruyabilmenin kişisel sağlığınıza ve organizasyonel veriminize katkısı tartışılmaz. Şimdi bu girişten sonra meditasyon ve yoga hakkında bugüne kadar duyduğunuz bütün sıkıcı açıklamaları bir tarafa bırakın, meditasyonun gerçekten ne olduğunu, günlük yaşantınızda faydasını nasıl görebileceğinizi de haftaya anlatayım...
Yayın tarihi: 11 Ağustos 2007, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/08/11/gny/demirkan.html
Tüm hakları saklıdır.