İsmail Sivri

20-25 sene önceydi. BodrumGündoğan'da, Tercüman Sitesi'nde evi vardı. İçine hiç girmedi, satacaktı. Prof. Dr. Cengiz Oktay da (rahmetli bacanağımız) aynı yerde ev almak istiyordu. İstanbul'da buluşturduk. İsmail Sivri evi sattı, parayı (2 milyon lira) çantasına koydu, İzmir'e döndü.

İzmir'e dönerken kötü hava şartları nedeniyle uçak sarsılınca...
Sivri başlamış düşünmeye:
- Bu para kızımızın çeyizi... İstikbali... Ya uçak denize düşer de para denizde kaybolursa...
Sonra kendi kendini teselli etmiş:
"Belki de uçak karaya düşer... Paraya bir şey olmaz.
Ardından yine derin düşünceye dalmış:
- Uçak karaya düşer ve ben ölürsem. Çantamdan da bu para çıkarsa. Arkamdan kim bilir neler söylenecek. İsmail bu kadar parayı nereden buldu denecek.
Neyse uçak kazasız belasız İzmir'e inince...
İsmail Sivri bizi aramıştı:
- Öldüm öldüm dirildim. Kendim için değil. 2 milyon lira için.
Geçen yıl İzmir'de Ege Koop'un panelinde konuşmacıydık. Kürsüye çıktık, baktık Sivri gerilerde bir yerde. İlk sırada ise "protokol" oturuyor.
"İsmail abi lütfen ilk sıraya gelir misiniz" dedik.
Duygulandı, gözleri yaşardı, geldi.
Sonra konuşmaya başladık.

İzmir değerli bir evladını, gazetecilik yeri doldurulmaz bir duayeni kaybetti... Nur içinde yatsın.