Cumhuriyet tarihimizin en büyük seçim başarısına imza atan AK Parti ' merkez
' parti olduğunu tescil etti . Demokrasiyi içine sindirenlerin bu sonucu da içlerine sindirmesi gerekir. AK Parti'ye her iki kişiden biri oy vermiş, üstelik
Özal dahi ikinci seçiminde oy oranını kaybederken, Erdoğan başkanlığındaki AK Parti oy oranını önemli ölçüde artırmıştır.
AK Parti'nin, sadece
'merkez sağı' değil, aynı zamanda '
merkez solu' da üstlendiğini görüyoruz. Merkez sağ partileri
Demokrat Parti ve
Anavatan Partisi bu sonuçlarla tarih olmuş gözüküyor. Tekrar dirilir mi derseniz, bu aşamada zor. Çünkü artık
'merkez' partisi olan
AK Parti o boşluğu doldurmuş gözüküyor.
AK Parti' nin bu başarılı sonucunu önceden tahmin etmemek mümkün değildi.
SABAH Ekonomi Servisi'nin cumartesi günkü kendi aralarında yaptığı mini ankette, benim tahminim
AK Parti 42, CHP 23 ve MHP 15 idi. Bu tahmini yaparken araştırma şirketleri ve medyadaki haberlerden yola çıkmamıştım. Seçim sürecindeki siyasi partilerin performansları ve seçime hazırlıklarındaki izlenimlerimden yola çıkmıştım.
Erdoğan ve Baykal'ın Muğla'da aynı meydanda yaptıkları mitingleri de izlemiş ve Muğla tahminimi de CHP 4, AKP 2 veya
CHP 3, AK Parti 2, MHP 1 olarak tahminde bulunmuştum.
AK Parti, seçim için diğer partilerden çok daha fazla hazırlıklı, muhalefet partileri ise aksine hiç hazırlıklı değildi.
Erdoğan'ın miting meydanlarındaki performansının yarısı muhalefet parti liderlerinde yoktu. Muhalefet liderlerinin gündemini de ne yazık ki
AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan belirliyordu. Muhalefet partileri ve özellikle ana muhalefet partisi
CHP, çok çabuk oltaya geliyordu.
Erdoğan'ın özellikle Cumhurbaşkanlığı seçimine yönelik ortaya attığı tezin tartışmalarına katılarak daha işin başında
AK Parti'nin başarısını meydanlarda tescil etti.
Muhalefet ve özellikle CHP, seçimlerde seçmenin önüne proje koyamadı. Seçmene ekonomi dahil, hiçbir konuda hazırlıklı olmadığının sinyalini verdi. AK Parti ise, aksine gerek kadroları ve gerekse hayata geçireceği yeni projelerle sürdürdüğü programı revize ederek devam edeceğinin sinyalini verdi. Bunun sonucunda,
seçmene güven telkin eden AK Parti, büyük çoğunlukla seçmenden vize aldı . Şunu da ifade etmek gerekir ki Başbakan Erdoğan'ın karizması ve performansı da seçmen üzerinde etkili oldu.
Erdoğan'ın sorumluluğu arttı Her iki kişiden birinin vize verdiği Başbakan Erdoğan'ın aynı oranda sorumluluğu da arttı. Merkeze oturmuş bir partinin Genel Başkanı ve Başbakan olarak
Erdoğan'ın toplumun tüm kesimlerini
sözde değil
özde kucaklaması gerekir. Başbakan Erdoğan, seçim sonuçlarının belli olmasından sonra bu konuda güvence vererek, uzlaşmacı bir tutum sergileyeceğinin sinyalini de verdi.
AK Parti, TBMM'de ezici çoğunlukta olmasına rağmen, işi geçen dönemden çok daha zor olacak . Geçen dönemde sadece
CHP'nin muhalefeti ile karşılaşan Erdoğan, bu dönemde
TBMM'de grubu olacak
CHP, MHP, DTP ile grubu olmayan
DSP, BBP, ÖDP ile muhtemelen yeni bir oluşum için çaba sarf edecek Eski Başbakan
Mesut Yılmaz ve yıkıp kavuran muhalefeti ile ünlü bağımsız milletvekili
Kamer Genç'in muhalefetine nasıl dayanabilecek.
AK Parti, cumhurbaşkanı adaylarını dayatmadan uzak, uzlaşma ile belirlemeli . Zaten
Başbakan Erdoğan da bunun ilk işaretini dün akşam vermişti
CHP ve MHP'nİn milletvekili sayısı
AK Parti' nin bağımsızlarla 367'yi bulma şansını ortadan kaldırmış gözüküyor.
Umarım TBMM, 11. Cumhurbaşkanı'nı uzlaşı ile seçer ve yeni bir seçim gündeme gelmez.
Yayın tarihi: 24 Temmuz 2007, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/07/24//haber,EC4A362FE28B448CAD618C89C94B34F5.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.