kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 24 Temmuz 2007, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Prof. Dr. AYDIN AYAYDIN

AK Parti merkeze oturdu

Cumhuriyet tarihimizin en büyük seçim başarısına imza atan AK Parti ' merkez ' parti olduğunu tescil etti . Demokrasiyi içine sindirenlerin bu sonucu da içlerine sindirmesi gerekir. AK Parti'ye her iki kişiden biri oy vermiş, üstelik Özal dahi ikinci seçiminde oy oranını kaybederken, Erdoğan başkanlığındaki AK Parti oy oranını önemli ölçüde artırmıştır.
AK Parti'nin, sadece 'merkez sağı' değil, aynı zamanda ' merkez solu' da üstlendiğini görüyoruz. Merkez sağ partileri Demokrat Parti ve Anavatan Partisi bu sonuçlarla tarih olmuş gözüküyor. Tekrar dirilir mi derseniz, bu aşamada zor. Çünkü artık 'merkez' partisi olan AK Parti o boşluğu doldurmuş gözüküyor.
AK Parti' nin bu başarılı sonucunu önceden tahmin etmemek mümkün değildi. SABAH Ekonomi Servisi'nin cumartesi günkü kendi aralarında yaptığı mini ankette, benim tahminim AK Parti 42, CHP 23 ve MHP 15 idi. Bu tahmini yaparken araştırma şirketleri ve medyadaki haberlerden yola çıkmamıştım. Seçim sürecindeki siyasi partilerin performansları ve seçime hazırlıklarındaki izlenimlerimden yola çıkmıştım. Erdoğan ve Baykal'ın Muğla'da aynı meydanda yaptıkları mitingleri de izlemiş ve Muğla tahminimi de CHP 4, AKP 2 veya CHP 3, AK Parti 2, MHP 1 olarak tahminde bulunmuştum. AK Parti, seçim için diğer partilerden çok daha fazla hazırlıklı, muhalefet partileri ise aksine hiç hazırlıklı değildi. Erdoğan'ın miting meydanlarındaki performansının yarısı muhalefet parti liderlerinde yoktu. Muhalefet liderlerinin gündemini de ne yazık ki AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan belirliyordu. Muhalefet partileri ve özellikle ana muhalefet partisi CHP, çok çabuk oltaya geliyordu. Erdoğan'ın özellikle Cumhurbaşkanlığı seçimine yönelik ortaya attığı tezin tartışmalarına katılarak daha işin başında AK Parti'nin başarısını meydanlarda tescil etti.
Muhalefet ve özellikle CHP, seçimlerde seçmenin önüne proje koyamadı. Seçmene ekonomi dahil, hiçbir konuda hazırlıklı olmadığının sinyalini verdi. AK Parti ise, aksine gerek kadroları ve gerekse hayata geçireceği yeni projelerle sürdürdüğü programı revize ederek devam edeceğinin sinyalini verdi. Bunun sonucunda,
seçmene güven telkin eden AK Parti, büyük çoğunlukla seçmenden vize aldı . Şunu da ifade etmek gerekir ki Başbakan Erdoğan'ın karizması ve performansı da seçmen üzerinde etkili oldu.

Erdoğan'ın sorumluluğu arttı
Her iki kişiden birinin vize verdiği Başbakan Erdoğan'ın aynı oranda sorumluluğu da arttı. Merkeze oturmuş bir partinin Genel Başkanı ve Başbakan olarak Erdoğan'ın toplumun tüm kesimlerini sözde değil özde kucaklaması gerekir. Başbakan Erdoğan, seçim sonuçlarının belli olmasından sonra bu konuda güvence vererek, uzlaşmacı bir tutum sergileyeceğinin sinyalini de verdi.
AK Parti, TBMM'de ezici çoğunlukta olmasına rağmen, işi geçen dönemden çok daha zor olacak . Geçen dönemde sadece CHP'nin muhalefeti ile karşılaşan Erdoğan, bu dönemde TBMM'de grubu olacak CHP, MHP, DTP ile grubu olmayan DSP, BBP, ÖDP ile muhtemelen yeni bir oluşum için çaba sarf edecek Eski Başbakan Mesut Yılmaz ve yıkıp kavuran muhalefeti ile ünlü bağımsız milletvekili Kamer Genç'in muhalefetine nasıl dayanabilecek.
AK Parti, cumhurbaşkanı adaylarını dayatmadan uzak, uzlaşma ile belirlemeli . Zaten Başbakan Erdoğan da bunun ilk işaretini dün akşam vermişti CHP ve MHP'nİn milletvekili sayısı AK Parti' nin bağımsızlarla 367'yi bulma şansını ortadan kaldırmış gözüküyor. Umarım TBMM, 11. Cumhurbaşkanı'nı uzlaşı ile seçer ve yeni bir seçim gündeme gelmez.