Seçimlerin en ağır mağlubunun Mehmet Ağar olduğu tartışılmaz..
DP'nin hem de çok gerilerde kalarak barajı aşamamasının hatta tek sorumlusu olmanın bedelini de ödedi. Daha seçim gecesi ilk sandıklar sayılırken istifasını açıkladı. Gerçi bu ülkede böyle sempati toplama, saygı uyandırma istifalarını her alanda çok gördük..
"Ben bırakmıştım ama, çevrem öyle baskı yaptı ki.. Bana öyle ihtiyaç vardı ki" diye geri dönen siyasi liderler, kulüp başkanları, ötekiler gani.. Bu yüzden Ağar'ın geri çekilmesine de "Hız almak için" diyenlerin sayısı hayli fazla.. Bekleyip göreceğiz.
Mehmet Ağar, nerdeyse tükenmekte olan DYP'nin başına geçtiğinde, heyecan duyanlar ve umutlananların sayısı çoktu. Devletin içinden yetişmiş, yani iyi bilen, terörle en büyük ve en başarılı mücadeleyi vermiş bürokrat ve siyaset adamı olarak ün yapan Ağar'ın, Tansu Çiller'in bitirdiği partiyi yeniden ayağa kaldıracağına inananlar çoktu.
Ülkede de, özellikle merkezdeki çoğunluk yeni bir arayış içindeyken gözler Ağar'a çevrildi. Ne var ki Ağar, işe yanlış başladı. Merkezde suyun kaynağında olacağına, durup dururken Anadolu'yu dolaşmaya çıktı. Aylar, yıllar, küçük kasabalar, kentlerde boy gösterdi. Oralarda toplanan kalabalıklar hoşuna gidiyor olmalıydı. Ne var ki, medyadan uzak olmak, Ağar'ı geniş kitlelerden de uzaklaştırdı. Gözden ırak, gönülden ırak.. Seçildiği günlerdeki heyecan, coşku, beklenti giderek söndü.
Arkadan, iyi anlatamadığı için ters anlaşılan, belki de en doğru lafının yarattığı çöküntü geldi. Düz ovada siyaset. Terörle en yakın ve en güçlü lider olarak savaşan ve başarıya ulaşan Ağar'ın çözüm için "Ova"yı önermesi harikaydı. Çünkü alnı öylesine açıktı ki, böylesi bir çözümü ancak o ileri sürebilirdi. Ne var ki, kendini tam ifade edemedi. Rakipleri istismar ettiler. Ağar'ın lafı geri tepti, onu ve partisini vurdu. DYP hızla geriledi.
Seçim öncesi doğan hava, Ağar'ı yeniden barajı aşma noktalarına getirdi..
Hele ANAP ile birleşme sürecine girdiğinde, Merkezde hala arayış içindeki kitleler için birden tek umut oldu. Bu hava içinde, siyasetten ayrılmış, ya da daha önce girmemiş toplum liderleri de güç birliğine koştular. Müthiş bir sinerji doğdu.
Demokrat Parti adı verilen bu buluşma da seçime günler kala fiyaskoya dönüştü. ANAP ve Mumcu çekildi. Onlar çekilince "Sinerji" için, oluşuma katılan liderler de vaz geçtiler. Sacayağının iki ayağı kopunca, DP, artık DYP bile olmayan tek ayak üzerinde sallanarak seçime girdi.
Merkezdeki seçmen, çözülmeden, Mumcu kadar Ağar'ı da sorumlu tuttu. Ağar, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kendi topu topu dört milletvekilini kontrol edememişti. Bu defa da genel seçimlerde, etrafına toplanan büyük güce sahip olamayan, elde tutamayan lider durumuna düştü. Kendi partisini ve de partisine kucak açanları yönetemeyen birisi, ülkeyi nasıl yönetirdi ki..
Arka arkaya gelen bu iki lidersel başarısızlık Ağar'ı bitirdi. Tabii partisini de..
Bugünkü Tüm Yazıları
Seçimin ağır mağlubu.. Ağar!..
Yayın tarihi: 1 Ağustos 2007, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/08/01//uluc.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.