THY'de grev olur mu?

Türk Hava Yolları (THY) son 20 yılda ikinci defa grevin eşiğine gelmiş durumda. Birinci grevi 1991'de birebir yaşayan bir gazeteci olarak, kuruma ne kadar zarar verdiğini çok iyi biliyorum. 90'ların başındaki grev, şimdikiyle kıyaslanamayacak ölçüde kuruma zarar verecek durumdayken Hava-İş geri adım atmayarak greve gitmişti. 1990 Ağustos'unda Körfez'de yaşanan kriz, THY'yi yeterince zayıflatmış ve o seneyi ciddi oranda zararla kapatmasına sebep olmuştu. İşte bu atmosferde sendika, yüzde 700'lere varan zam talebini direterek 37 gün süren greve imza atmıştı. Grev sonrası yüzde 5'lik bir istihdam daralması yani işten çıkarma gerçekleşmişti. Dolayısıyla Hava-İş, THY'nin son yıllarda kat ettiği büyümeyi, elde ettiği kârı, enflasyondaki düşük seyri ve kamu kurumundan özel sektöre dönmüş durumunu dikkate alarak, taleplerini elde edebilmek için grev tehdidiyle amacına ulaşmaya çalışacak gibi görünüyor. Diğer taraftan, THY yönetiminin sendikayla sağlıklı bir ilişki kuramaması, daire başkanlarının gereksiz yere sendika başkanıyla kurum içinde kavga etmesi gibi sebepler de Hava-İş tarafını, THY yönetimine karşı agresif hale getirmiştir. Ancak, THY eski kamunun THY'si değil. Daha büyük ve 37 günlük greve dayanacak hali yok. Eğer milli havayolunda grev olursa bu THY'nin önemli oranda küçülmesine ve eleman çıkarılmasına sebep olacaktır. Artık grev kararı da asıldığına göre bu aşamadan sonra yapacak tek şey sürpriz gelişmeleri beklemek olacaktır. Marttan bu yana devam eden müzakerelerden sonuç çıkmadı. Hava-İş, yüzde 10'luk zam teklifini az buldu. İlave yüzde birlik teklifi ise kendisiyle dalga geçiliyor şeklinde yorumladı. Sosyal haklarda talepleri karşılanmadığı gerekçesiyle de grev kararı aldı. THY yönetimi greve karşı lokavt kararına ilave olarak çalışanlarını harekete geçirdi. Grev oylaması için imza toplatıldı. Bu hafta yapılacak oylama grevin kaderini belirleyecek gibi görünüyor.