kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 28 Temmuz 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Cumartesi SABAH 
FİLİZ AKIN

Cevap hakkımı deniyorum

14/15 Temmuz tarihli gazetemizin manşetini ve resmimi gördüğümde çok şaşırdım ve çok üzüldüm. Yakınlarım bilir, her şeye karşı mesafeli, karışmayı sevmeyen biriyim. Eşimin Milli İstihbarat Müsteşarlığı sırasında, birkaç kişi dışında ne iş arkadaşlarını ne de çalışma ortamını bilirdim. Meraklı biri de değilim. Kurumun yapısı da buna müsait değil zaten. Her zaman saygı duydum. Dünya çapında da çok önemli bir yeri var, ama biz başarılarından çok başka şeylerle meşgulüz. Evlendiğimizde içine dönük, kapalı bir kurumdaki insanların benim kadar herkesin tanıdığı bir kişiyi, biraz yadırgayıp, yadırgamayacaklarını bilmiyordum. O kadar beni rahatlatan ve kucaklayan bir tutumları oldu ki çok duygulandım. Genelde de sanki imaja daha sıcak, daha popüler bir katkım olmuş gibi sevgiyle davrandılar. Ben de müsteşarlarının eşi olarak sevgili, saygılı ve ölçülü olmaya çalıştım. O kadar sorunlu bir bölgede yaşıyoruz ki dedikodularla uğraşacağımıza, özel bir duyarlılık ve özen göstermemiz gerektiğine inanıyorum.

DEDİKODU FABRİKASI
Son günlerde yaşananlara bakın. Magazinde, etrafımızda, en çok da eğlence dünyasında yaşam biçimimize ve alanımıza devamlı "O ne demiş?", "Bu demiş?" gibi dedikodular veya "o filancayla, bu eşcinsel" gibi iftiralar pompalanıyor. Doğru veya yanlış, farkında olarak veya olmayarak insanları bir kalemde harcamaya, incitmeye alışmaya başladık. Magazin dünyasının popülaritesi, hiç bu kadar yüksek olmamıştı. Allah'tan orada bile, bazı değer yargılarıyla hareket edenler var da bazı isimlere farklı yaklaşıyorlar. Çok uzun yıllardan beri, karşılarında olan insanların davranış biçimlerinin sürekliliğiyle daha iyi tanıyorlar. Geçen ay Antalya'da kitap imzalarken çok ilginç bir olayla karşılaştım. Benim yaşlarımda bir bey, "Filiz Hanım, beni tanıdınız mı?" diye sordu. Yüzüne baktım, Nereden olabilir?" diye düşünürken, "Biz sizinle beraber büyüdük," diye ekleyiverdi. Ben de "Acaba aynı mahalleden mi yoksa okuldan mı?" diye bakıyor, ama bir türlü çıkaramıyordum. "Biraz ipucu verebilir misiniz, nereden?" diye sormam üzerine yüzündeki gülümseme daha da genişledi. Şefkatle eğilip Filmlerinizden..." deyiverdi. İnsanlar zamanla birkaç arkadaşımla beni o kadar farklı bir yere koydu ki!.. İnsanız, hepimizin kusurları vardır. Ama hak etmediğiniz öyle şeylerle karşılaşılaşıyorsunuz ki! Donup kalıyorsunuz. Herkesin beni sevmesi veya takdir etmesi diye bir durum olamaz tabii ki... Ama aileden biri olarak daha özenli davranılmasını beklerdim doğrusu... Hepinize sağlıklı ve huzurlu günler dilerim.