Koruyucu sağlık hizmeti

Tahlillerimi yaptırırken doktor hanımla sohbet ettik. Koruyucu tıbbın ülkemizde pek ciddiye alınmadığından, hatta tıp eğitiminde hastalık üzerine odaklanıldığı için hastalanmamak ve hastalıklardan korunmak konusunda çok tatmin edici bir çalışma olmamasından yakınıyordu. Tıp, sadece hastalıkla ilgileniyor; hasta olmamak ve sağlığın korunması için neler yapılması gerektiğiyle çok ilgili değil. Aynı konuyu, çok tanınan fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanı Dr. Eser Alptekin'in, Beyaz'ın Biri Bana Anlatsın programında, insan denen bilgisayarın işlemesinde, vücut sinyallerini dikkate almak, sevgi ve saygıyla yaklaşmak, korumak gereğini çok filozofça izah ettiği bölümde, bir kez daha düşündüm. Programda "Koruyucu sağlık hizmeti, çok önemli olmasına rağmen para kazandırmıyor," dendi. "Para kazandıran hemen kesmek, biçmek, gerekmediği halde MR'lar, pahalı tetkikler istemek..." diye yakınanlar oldu. Tabii ki herkes böyle davranmıyor. Ama halk arasında da böyle bir kaygı var. Alternatif tıp (tamamlayıcı tıp), koruyucu sağlık hizmetine nispeten yardımcı oluyor. Gazete ve televizyonlar bunu haberlere kadar taşıyor. Hangi yaşta olursanız olun, her şeyin başı spor. Kardiyomu çeken hanım da "Gençler için spor çok önemli. Hani kanları deli deli akanı, büyüyüp yetişkin olma telaşı içindeki gençler... Onları kazanmamız lazım, hem de devlet politikasıyla," diyordu. Ama spor kurumlarını da dünyayı değiştirmek, hayatlarına bir anlam kazandırmak isteyen gençleri kandırmakta kullanıyorlar. Halbuki spor, gençleri dengeleyecek, (O yaşta onlara cazip gelen uyuşturucu belasından kurtaracak) olumlu uğraşların başında gelmeli. Gençlerin gerçek spor, sanat ve kültürel faaliyetlerin içinde olmaları geleceğimizi şekillendirecek.