Salı sabahı kargaların kahvaltı vaktinde bir pastanede oturmuş çay içiyordum. İçeri
ayaklarını sürüyerek yürüyen 70-75 yaşlarında bir adam girdi ve nefes nefese uzun bir cümle kurdu.
Pastaneci de ben de yaşlı adamın "Ben sonra veririm" dediğini anladık ama neyi kast ettiğini anlayamadık.
Aklıma ilk gelen ihtimal amcanın cüzdanını evde unuttuğu ve poğaça istediğiydi. Pastaneci ile göz göze geldik, başımla "tamam" diye işaret ettim.
Amca, "Poğaça mı istiyorsun?" sorusuna önündeki tabureyi alarak yanıt verdi ve
"Bir süreliğine alabilir miyim, sonra geri getiririm" dedi.
Pastaneci yaşlı adama acımış olacak ki "Tamam" dedi.
Amca yine yavaş adımlarla dükkandan çıktı, yolun kenarına geldi.
Birden karşıdaki devlet dairesinin kapısında bekleyen kadını fark ettim.Amcadan daha dinç duran ama yaşının 70'
in üzerinde olduğu her halinden belli olan kadını... Yerimden fırlayıp amcanın yanına gittim. Onun adımlarıyla,yavaş yavaş karşıya geçtik.
Teyze tabureye oturdu, amca "Oğlum beni de şu otobüs durağına oturtsana" dedi.
Tekrar karşıya geçtik.Otururken amca
"Karımın ayakları çok ağrıyor da oğlum, teşekkür ederim" dedi.
"Asıl ben size teşekkür ederim" dedim. Amca tahminen ona neden teşekkür ettiğime anlam veremedi ama bir şey de demedi.
Birlikte eskimenin ve eskirken her şeyi taze tutabilmenin mümkün olduğunu gösteren birine teşekkür edilmez de ne yapılır?
Yayın tarihi: 27 Temmuz 2007, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/07/27//haber,B73D6608F73644C0881EBBA8513A2848.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.