Başbakan Erdoğan Muğla'da da muhalefete yüklendi

Başbakan Erdoğan'ın perşembe günkü Muğla mitingini izledim. Muğla bu ara vali krizi ile gündemde. Çünkü Muğla'da aynı anda iki vali var. Biri kararname ile yasal olarak atanmış Temel Koçaklar, diğeri de Bakanlık onayı ile atanan Vali Lütfi Yiğenoğlu. Herhalde Cumhuriyet tarihinde ilk kez böyle bir olay yaşanıyor.
Neyse biz konumuza dönelim. Erdoğan'ın miting yaptığı aynı meydanda geçen pazar günü de CHP lideri Baykal'ı izlemiştim. Baykal mitingine ilişkin izlenimlerimi sizlerle paylaşmıştım. Bugün de Erdoğan'ın miting meydanı ve söylemleri ile ilgili değerlendirmemi yapacağım.
Başbakan Erdoğan'ı ilk kez canlı bir mitingde izledim. Konuşma performansı ve izleyicilerle miting boyunca sağladığı diyalog çok başarılı idi. Erdoğan'ın konuşma boyunca hedefinde CHP lideri Baykal ve biraz da MHP lideri Bahçeli vardı.
Erdoğan, konuşmasına "Adnan Menderes; 'Yeter söz milletindir, karar milletindir' demiş. Şimdi de bunu biz söylüyoruz" diyerek başladı. Başbakan Erdoğan, konuşması boyunca AK Parti seçmeninden ziyade Demokrat Parti ve Anavatan Partisi seçmenine hitap eder gibiydi. Belli ki, Erdoğan bu bölgedeki Demokrat Parti seçmeninin ağırlığını biliyor ve onu kendi saflarına çekmeye çalışıyordu.
Başbakan Erdoğan, "TBMM dışından kendilerine rol üstlenenler, daha önce Anavatan, DSP ve MHP gibi kendilerini Meclis dışında bularak bedelini öderler" dedi. Başbakan bu sözleri ile CHP lideri Baykal'ın son Cumhurbaşkanı seçimine ilişkin uygulamalarına dikkat çekmek istiyordu. Baykal'a yönelik eleştiri bununla sınırlı değildi. Erdoğan'ın "Baykal akşam yatar bir başka, gündüz kalkar bir başka" sözleri meydanı daha da coşturdu. "Cumhurbaşkanı adayı Meclis dışından olsun diyor. Peki 550 kişi içinden Cumhurbaşkanı olacak biri yok mu?" diyerek eleştirilerini sürdürdü.
Erdoğan, "22 Temmuz'da sicilimizi millet dolduracak. Çünkü bizim sicil amirimiz milletttir" dedi. Başbakan Erdoğan Baykal'ın konuşma adabının da çok çirkin olduğunu söyledi. "Aramıza kin ve nefret tohumları ekmek istiyorlar, milletimiz bu oyuna gelmeyecek" dedi.
Erdoğan, Baykal'ın ne ülkede, ne de seçim bölgesi Antalya'da yaptığı tek bir yatırımının olmadığını da söyleyerek muhalefet liderine yüklenmeye devam etti. Erdoğan'ın "MHP, 57'nci hükümette DSP'nin değirmenine su taşıdı. Şimdi de DSP, CHP ile birlikte MHP'nin değirmenine su taşımakla meşgul" sözleri en çok alkış alan sözlerdi. Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından sonra AK Parti'ye katılan, özellikle Milas bölgesinde önemli oy potansiyeli olan ve Tansu Çiller'in bir numaralı ismi olan DYP'li Rüştü Yiğitkaya ve Anavatan Eski İl Başkanı Zübeyde Fellahoğlu'na parti rozeti taktı.

Koruma terörü
Erdoğan, miting alanına gelmeden önce gelip sözde güvenlik sağlayan siyah giyimli korumaları meydanda terör estirdiğini de belirtmek istiyorum. Özellikle gazetecilere kan kusturan bu korumaları görünce Başbakan Erdoğan'ın bundan dolayı ne kadar tepki aldığını gözlerimle gördüm. Bu koruma teröründen ben de nasibimi aldım. Kara giyimli, kara suratlı ve asker tıraşlı bir koruma vardı ki, kendisini Başbakan Erdoğan gibi güçlü görüyordu. Başbakanlık korumalarının bu antipati yaratan hareketlerinin Muğla polisini de hayrete düşürdüğünü yakından izledim. Ancak Başbakan ile birlikte miting alanına gelen beyaz ceketli korumalar ise tam tersine nazik davranıyorlardı.
Aynı meydanda Başbakan Erdoğan ve CHP lideri Baykal'ı izleyince mukayese imkânı da buldum. Baykal'da da, Erdoğan'da da meydan ve çevresi doluydu. Ancak ufak bir fark vardı. Baykal'da konuşma yapılan platform meydanın yola bitişik köşesine monte edilmişti ve platformun önünden itibaren meydan hınca hınç dolu idi. Erdoğan'ın platformu ise meydanın ortalarına doğru monte edilmiş, arkası boş ve gözükmüyordu. Platformun önünden itibaren de meydan hınca hınç dolu idi. Erdoğan'ın mitingini izleyenlerin sayısı tahminim 9 bin civarındaydı.
Muğla'daki seçim sonucu tah minim ise, üç alternatifli olacak. Birincisi CHP 4, AKP 2. İkincisi CHP 4, AKP 1, MHP 1, Üçüncü alternatif CHP 3, AKP 2 ve MHP 1 olur.