kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 14 Temmuz 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Cumartesi SABAH 
FİLİZ AKIN

Zenginliğin yeni kuralları

Amerika'ya giderken uçakta The Wall Street Journal gibi gazetelere bakıyorum. Robert Frank'ın 'Servet Raporu' başlıklı yazısı, ilginç ve eğlenceli geldiği için size de aktarmak istedim. Sosyolog Thornstein Veblen, 1899'da yayınlanan kitabında "O zamanların en üst tabakası için zenginliğin soyluluk gibi aileden geldiği zaman itibar edilen bir kavram olduğunu," iddia ediyor. Bu kişilerin de yetişme şekli, görgü birikimlerinden dolayı çok ince zevkleri olan, yaşam biçimleriyle çok farklı insanlar olduğunu söylüyor. Paul Fussel, 1983 yılında yayımlanan Amerikalıların Statü Rehberi adlı kitabında, o dönemin servet sahipleri için ise "Farklılıklarını (değişen üretim ve tüketim koşullarında palazlanan alt tabakanın eğlencesi olarak kabul edilen) bowling'le değil, bilardoyla ilgilenmeleri, tüvid ceketleri ve aristokrat çeneleriyle belli ederlerdi," diyor. Lisa Birnsbach da 1980'de yayınlanan The Official Preppy Handbook'taki yazılarında "Asiller (mavi kanlar), ancak Harvard, Princeton, Yale gibi üniversitelerde okur, Colombia, Cornell'i ise aynı ligde kabul etmezlerdi," diye ifade ediyor.

EĞRETİ ZENGİNLER
Birnsbach, "Şimdilerde nasıl bir geçmişi olduğu, nereden geldiği belli olmayan, birbirinden çok farklı; o kadar değişik yeni milyoner ve milyarder var ki, eski statü sembolleri ve kuralları alt üst oldu. Sotheby's'in açık artırmasında 40 milyon dolarlık Picasso tablosunu takım elbiselinin almasını beklersiniz, ama muhtemelen o başkası adına takip eden sanat uzmanıdır. Tabloyu da blue-jean giymiş olan zengin alacaktır," diye örnekliyor. Eğitime gelince... "En önemli üniversitelerde okumadıkları gibi Bill Gates gibi okulu bırakmış olanları da pek çok... Yetişme ve kibarlık kurallarını görmek için Donald Trumps'ın Palm Beach'teki yeri Mar-a-lago'da 'İstediğin kadar ye,' formülündeki açık büfedeki insanları izlemek yeter. Zaten genelde kadın ve erkek davranışlarındaki şıklığın artık kalmadığını görürsünüz. Eskiden servetini kendi yaratmış olmak (hele taşralıysa yeni zengin) bir tür sonradan görme muamelesi görürdü. Esas aileden miras kalarak devralınması, (soydan gelen servet, aileden görgülü olma anlamında) çok daha üstün bir statü sembolü olarak kabul edilirdi. Prince&Associates'in araştırmasına göre günümüz zenginlerinin çoğu servetini sonradan kendi imkânlarıyla oluşturanlarmış. Warren Buffet gibi fevkaladenin fevkinde milyonerler ise aile yoluyla zengin olanları 'şanslı spermler' gibi terimlerle aşağılıyor. Yine Palm Beach'ten bir bankacı "Servetlerini kendi akıllarıyla kazandıklarını düşündüklerinden, her gün şort ve tişörtle gezmeyi yeğlerken, biz onların yerine çalışıyoruz. Onun için de takım elbiseyi onlar değil, biz giyiyoruz," diyor. Kadınlar da korse şapka gibi sıkıcı şeyler yerine bir Fendi çanta, 600 dolarlık Jimmy Choo sandaletle fark atıyormuş. Eskiden yatla gezmek en üst statü sembolüymüş. Şimdi ise gene en büyük servet işareti, ama artık içinde mermer banyolar, güvertelerinde jakuziler var. "Ülkemizdeki durum nasıl?" mı, dediniz? Amerika dönüşü baktım arkadaşım Canan Barlas'ın yeni kitabı çıkmış. Onu da Eğreti Burjuvalar'dan okuyabilirsiniz.