İki Türk bakana ABD'de kim ne uyarıda bulundu?

Türkiye'nin 2003'teki Irak Savaşı sırasında Washington Büyükelçiliği görevini yapan Faruk Loğoğlu, gerek tanık olduğu olaylar, gerekse parlak kariyeri ile Dışişleri Bakanlığı'nın gelmiş geçmiş en önemli diplomatlarından. Princeton Üniversitesi kariyerine sahip Loğoğlu şimdi emekli ve ASAM isimli düşünce kuruluşunun başında. Geçenlerde eşi
Mevhibe Loğoğlu ile birlikte evlerinde sancılı bir süreçle Londra Büyükelçiliği kararnamesi imzalanan MGK Genel Sekreteri Yiğit Alpogan onuruna bir veda yemeği verdiler. Loğoğlu'nun meslek hayatında unutamadığı en önemli süreçlerden biri de şüphesiz Irak savaşı öncesi Washington'da yaşananlar...
Başkentin seçkin isimlerinin katıldığı yemekte kendisine yıllardır merak ettiğim bir soruyu sordum: "Faruk Bey, sizin Washington Büyükelçiliğiniz esnasında oraya ABD'den istenecek paranın pazarlığı için zamanın Dışişleri Bakanı olarak gelen Yaşar Yakış ve Devlet Bakanı Ali Babacan ile bir diyalogunuzdan bahsederler. Teklif edilen 6 milyar dolara rağmen 90 milyar dolar civarında bir istekte bulunup reddedilince, ABD'den ayrılmaya karar vermişler. Siz de Türkiye Cumhuriyeti'nin ABD'deki en üst düzey temsilcisi olarak, 'Herhalde sakin düşünme yeteneğinizi kaybettiniz. Devletin yüksek menfaatleri adına hiç bir yere gitmiyor ve burada kalıyorsunuz' demişsiniz. Gerçekten iki bakana bu uyarılarda bulundunuz mu?"
Faruk Loğoğlu, 40 yıldan fazla bir tecrübenin verdiği tecrübe ile hiç yorum yapmadı. Sadece güldü. Ama, "Yok böyle bir şey" de demedi. Masadakilerden konulara çok yakın bir kişi ise "Doğrudur" dedi. Bu noktada ortada çok net bir şey var. O da bir diplomatın veya bürokratın, "Acaba beni bunlar görevden alır mı?" diye karşısındaki kim olursa olsun düşünmeden ülkesi adına devreye girebilmesi. Benzer bir çıkışı halen Roma'da Sefir olan eski Müsteşar Uğur Ziyal İsviçre'deki Kıbrıs görüşmelerinde yapmıştı. Kraldan çok kralcı bazı devlet memurlarına duyurulur.