Salı gecesi yine Dosta Doğru için ekran karşısındaydım. Doçent Doktor Nihat Hatipoğlu'nun konuğu Uğur Dündar'dı. Konuk olduğum için iyi biliyorum. O stüdyonun öyle uhrevi bir havası var ki, o koltuğa oturan herkes adeta kanatlanıp, uçacak hale geliyor. İçinde biriktirdiği ne kadar güzellik, iyilik, doğruluk varsa, cümle olup, gırtlağından taşıyor. Uğur Ağabey zaten bu ülkenin en duyarlı, topluma en yararlı gazetecilerinden biri. Üstüne üstlük bir de Nihat Hoca'nın karşısındaki koltuğa geçince, yüzünden nur, dilinden bal damladı. Dündar, bir gece yattığı yerden yıldızları seyrederken, aklına gelen projeyi anlattı. Malum, Acun Ilıcalı'nın prodüktörlüğünde, Dündar'ın sunduğu "Yoksa Rüya mı?" adlı program, hem unutulmaya yüz tutan yardımlaşma duygusunu yeniden yeşertmiş, hem ihtiyaç sahiplerini rüyalarında bile göremeyecekleri evlere kavuşturmuş hem de ekran başındakilere duygusal dakikalar yaşatmıştı. Dündar, benzer bir projenin bu kez şehit aileleri için hayata geçirilebileceğinden söz etti. Her hafta, bir şehit ailesinin acısını birazcık olsun hafifletmek adına, onların daha iyi koşullarda yaşamasını sağlayacak bir ev armağan edilebileceğini söyledi. Biliyorum ki Genelkurmay Başkanlığı, şehitlerimizin ailelerini darda bırakmamak için elinden geleni yapıyor. Hiçbirini aç, açıkta ve muhtaç bırakmıyor. Ama yine de Dündar'ın projesi "hayal" olarak kalmamalı. Bir an önce hayata geçirilmeli. Bizim huzurumuz ve refahımız adına vatanı beklerken, kutsal görevleri sırasında şehit düşenlere borcumuzu ne yapsak ödeyemeyiz. Ama eminim ki onların geride bıraktıkları için hepimizin gönlünden kopan bir şeyler olacaktır. Ve yine eminim ki böylesine anlamlı bir programı desteklemek adına pek çok firma sponsor olmak için kuyruğa girecektir. Trilyonların döndüğü televizyon sektöründen, şehit ailelerinin payına hatırı sayılır bir miktarın düşmesi gerektiğine inanıyorum. Böyle bir programı hayata geçirme aşamasında en büyük tehlike ya da engel, "Şehitlerin kanı üzerinden reyting elde ediyormuş" hissini yaratmaktır. Bu zorlu engeli aşmak için güvenilir, samimiyetinden şüphe duyulmayacak, toplumun her kesimi tarafından kabul gören ekran yüzlerine ihtiyaç vardır. Ben o iki yüzü, salı gecesi bir arada gördüm. Uğur Dündar ile Nihat Hatipoğlu'ndan daha iyisini düşünemiyorum. Umarım bu satırlar, projenin hayata geçmesi konusunda tetikleyici bir işlev görür de, adına "Vatansever" denilen çetelerin şehit yüzbaşı eşlerini dolandırdıkları şu insanlık kuraklığında bu satırların sahibinin yazacak umut verici bir konusu olur!..
Bugünkü Tüm Yazıları
Gelin, şehit ailelerinin acısını azaltalım
Yayın tarihi: 8 Temmuz 2007, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/07/08/gny/aytug.html
Tüm hakları saklıdır.