Doğrusu ben de merak ediyorum... Elim ne yazacak bu dakikadan sonra diye?.. 5 gündür boğazıma çöreklenen yumruyu yutamıyorum. Acılar yumuşamıyor ne yazık ki gözyaşıyla... Aldığım hava ciğerime yetmiyor. Ateş düştüğü yeri yakıyor gerçekten. Bu kez kor alevler sol yanıma düştü. Emin olun ki hiç abartmıyorum, ailemin bir ferdini yitirmiş gibi hissediyorum. Sabahın beş buçuğunda, havaalanının kargo bölümünde Barış'ın tabutuna dokunduğumda onun bendeki karşılığının farkına vardım. Meğer nasıl da kocaman bir yer açmış kendisine içimizde... Nasıl açmasın ki? Hem yetenekliydi, hem mütevazı... Hem sanatçıydı, hem insan... Hem saygılıydı, hem sempatik... Yardımseverdi üstelik... Meslektaşları Türkbükü'nde mankenlerle fink atarken, o lösemili çocuklar için konserdeydi. Cebindeki iki lirayı muhtaç olanla paylaşmak için bahane arardı. Türkiye'nin en popüler genç şarkıcılarından biri olmasına rağmen, burnu bir milim havaya kalkmamıştı. Hâlâ eski mahalle arkadaşlarıyla bira içmeye giderdi bizim sokaktan kahkahalarla geçip... Ne menajerini değiştirmişti şöhrete kapılıp, ne sevgilisini... 7 yıllık aşıkları da zaten sadece ölüm ayırabilmişti. Son 4 ayları küs geçmişti Barış ile Zeynep'in. Ta ki, iki hafta önce onu havaalanında karşıladığında tekrar bağrına basıp, neredeyse kucağında terminal binasından dışarıya çıkartana dek... Barış gönül adamıydı, vefa insanıydı... Bir gecelik uçarı aşkların sığlığında, sevda teknesini kayalara oturtur muydu hiç? Yarışmada, konserlerinde kaç kere kendi gözlerimle görmüştüm. 70 yaşında ninelere rock müziğini sevdirmişti. Hayatlarında bir kere bile Türk Sanat Müziği'nden başkasını dinlememiş büyükanneler, Barış "Islak Islak"ı söylerken, "Yavruuum, sürmeli gözlü evladım benim" diye posterlerini öpüyordu onun... Barış, genç bir şarkıcıdan çok daha fazlasıydı. BAG'ı duymuşsunuzdur muhakkak. Akademi Türkiye yarışması ile onu tanıyıp, sevenlerin kurduğu Barış'ı Anlayanlar Grubu'nu... Bana göre son yılların en etkin sivil toplum kuruluşuydu BAG. Öyle organize, öyle etkindiler ki, Star TV yönetimi reyting belasına Yalancı Yarim'i yayından kaldırmaya karar verdiğinde, birleşip, dayanılmaz bir baskı kurdular. Sonunda Star yönetimi "pes" etti, dizinin devamına karar verdi. Böyle bir şeye daha önce televizyon sektöründe hiç kimse şahit olmamıştı. Barış'a duyulan sevginin büyüklüğü reyting raporlarıyla da tescillendi. Barış'ın yattığı hastanenin önünden canlı bağlantılar yapan ve konuyla ilgili en detaylı haberleri veren Star Ana Haber Bülteni gün birincilikleri elde etti. Bu ülkede hiçbir önemli toplumsal olay bir televizyon kanalının haber bültenini birinci yapmamıştı. Bilmem Barış sevgisini betimleyebilmek için başka örnek vermeme gerek var mı? Sevgili Barış severler, biliyorum, şu anda sizler de benim kadar üzgünsünüz. Tabii ki acımızı yaşayalım. Ama unutmayın ki Barış, sevdiklerinin mutlu olmasıyla neşe bulan biriydi. Şimdi ayaklarımızı yere daha sağlam basmanın, dimdik durmanın ve Barış'ın yaşam ilkelerine sahip çıkmanın zamanıdır. "Barış'ı Anlayanlar" ne demek istediğimi çok daha iyi biliyor. Onunla simgeleşen felsefeyi ruhlarımıza katıp, Barış'ın ışığını yolumuza rehber edelim. Sevgili Barış, daha göreceğin pek çok güzellik varken kapadın gözlerini... Kızını omzuna alamadan ayrıldın aramızdan. Şu feleğin tekerine çomak sokmanı beklerken, bizleri arkandan ıslak ıslak bakar bıraktın... Seni çok özleyeceğim kardeşim...
Bugünkü Tüm Yazıları
Arkandan ıslak ıslak bakıyorum işte...
Yayın tarihi: 6 Temmuz 2007, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/07/06/gny/haber,9949E474CE7C4902A4AF706CC83BB792.html
Tüm hakları saklıdır.