Çivi yazısı uzmanı doçent tohumculuğun anası oldu

Kılçak Çöl Çiftliği tabelasını izleyerek ilerliyoruz. Kılçak Ovası'nda 2 bin dönüm alanda kurulu çiftliğin girişinde kahya bizi karşılıyor. Az sonra Doç. Dr. Ayten Çöl karşımızda. Başlıyoruz konuşmaya. Önce kendisini tanıyalım. Baba tarafı mutasarrıf. Yani Osmanlı'da sancaklarda vali yetkisine sahip konumda bulunuyormuş. Hicaz yoluna katkıda bulununca, padişahlardan biri dile benden ne dilersen der gibi, 'buyur' demiş, o da dağları ovaları işaret etmiş. Bir zamanlar Arap atlarının da yetiştirildiği bugünkü çiftlik, o arazinin bir kalıntısı.

BABASI DP MİLLETVEKİLİYDİ
Ayten hanımın babası Demokrat Parti Milletvekili Faruk Çöl. 27 Mayıs ile Yassıada'ya gitmiş, 1964 yılı sonu afla çıkmış. Çiftliği emanet ettiği kişi tarafından 1965 yılı başı adamına vurduruluyor. Uzun bir hukuki süreç sonrası çiftliğe kavuşan aile, araziyi taksim eder. 3 kadından olan 4 kardeşin paylaşması sonrası Ayten Çöl, kızkardeşi Gülten ile 2 bin dönümlük araziyi yeniden tarım yapılabilir hale getirmek için uğraşmış. Özal döneminde Bulgaristan'dan Türkiye'ye gelen soydaşlardan ziraat mühendisi Osman Tuna'nın teklifi üzerine tohumculuk işine girmiş. Buğday, arpa, pancar nedir bilmez, birbirinden ayırt edemezken, mısır tohumu üretimine başlamış. Mısır'a buğday, patates, soğan ve pancar tohumu üretimini eklemiş. 20 dönüm ile başlamış, bugün 300 dönüm alanda bu işi yapıyor. Ayrıca sözleşmeli çiftçi modeli ile iç piyasaya patates, mısır gibi ürünler veriyor.

'TOHUMCULUK TARIMCILIĞIN YÜKSEK LİSANSI'
Ayten Çöl'ün üretiminin yüzde 80'i tohum. Elde ettiği tohumları, uluslararası kuruluşlara satıyor. 1 dekardan 638 kilogram mısır tohumu aldığını söylüyor ki anlatımına göre bu yurtdışı verimlilik rakamlarından da iyiymiş. Ayten Çöl, tohumculuğu, "Tarım 4 yıllık bir lisans eğitimi ise, tohumculuk mastırıdır (yüksek lisansı)" diyerek tarif ediyor.