Uzlaşma olmadan asla

- Cahit bey kaç yaşındasınız?
- Toprağı bol olsun, Üzeyir Garih'e bir gün kaç yaşında olduğunu sordum... Dedi ki: Kendimi 50 yaşında hissediyorum.
- Ya siz?
- 79 yaşındayım ama, 59'umda hissediyorum.

37 yaşında (1965) Meclis'e girdi.
12 Mart 1971 muhtırasından sonra Nihat Erim'in kurduğu hükümette Bayındırlık ve Ulaştırma bakanlıkları yaptı.
1977'de Meclis Başkanı seçildi.
12 Eylül 1980'de ihtilalin kapattığı Meclis'in başkanı oydu.

1980'den önce Cumhurbaşkanı seçmek zordu.
Tur üstüne tur...
Günlerce, haftalarca, aylarca tur.
Zaten "ihtilalin gerekçelerinden biri de" Meclis'in Cumhurbaşkanı seçememesiydi...
1980 öncesi Meclis Başkanı'nı seçmek de zordu.
Cahit Karakaş "38'inci turda" seçilebilmişti.

Cahit Karakaş'tan bir anı:
1980'de Cumhurbaşkanlığı seçimi için turlar sürüyordu. Genel kurula 5070 kişi giriyordu. Parlamenterler kulislerde oturuyor, sohbet ediyor, içeri pek girmiyorlardı.
Bir gün kulise geçtim ve dedim ki:
- Beyler, içeride cumhurbaşkanı adayınız var... Girin, uzlaşın, şu işi biran önce bitirelim, yeni Cumhurbaşkanı'nı seçelim... Yoksa yarın kötü bir şey olur.
Bir milletvekili sordu:
- Sayın başkan ne olur?
- Vallahi, hiç temenni etmem ama, yarın sabah erken kalkarlar, Cumhuriyet'i koruma ve kollama derler, geliverirler.
Nitekim öyle oldu, geldiler.

Cahit Karakaş:
- 1980'de bu iş başarılamadı... 2007'de keşke Tayyip bey ile diğerleri uzlaşarak seçselerdi... Ama olamadı... İnşallah 22 Temmuz seçimlerinden sonra oturup, konuşup, uzlaşıp, seçerler... Uzlaşmasız asla...