12 Eylül 1980'de ihtilal oldu. 13 Eylül günü Cahit Karakaş'ın telefonu çaldı.
Arayan Org. Kenan Evren'di:
- Sayın Karakaş sizinle görüşmek istiyorum... Şimdi emir vereceğim, bir araç sizi evinizden alıp Genelkurmay'a getirecek. - Ben kendi otomobilimle gelirim paşam... Ne zaman gelmemi istiyorsunuz?
- Mümkünse hemen. İŞ ÜSTÜME KALDI Kenan Evren:
- Sayın Karakaş, Cumhurbaşkanı seçilmesi için... İhtilal olmaması için... Parti başkanlarının uzlaşması için çok uğraştınız, biliyorum... Ben de emekli olup, İzmir'e yerleşecektim... Ama şartlar böyle gerektirdi, ihtilal oldu ve iş üstüme kaldı. KONYA MİTİNGİ Org. Evren
"size bazı resimler göstermek istiyorum" dedi.
Çekmecesini açtı. Bir dosya çıkardı.
İçinde MSP (Milli Selamet Partisi) Genel Başkanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ın
"Konya mitinginden" resimler vardı. Kenan Paşa:
- Bakın, şeriatın nasıl geldiği ortada... Bu laik Cumhuriyet'e karşı bir kafa tutma. HAYIRLI OLSUN Evren gülerek devam etti:
- Şimdi biz ne yapacağımızı biliyoruz bilmesine de... Sizin görüşünüzü de almak istiyorum... Ne yapmamızı önerirsiniz? Cahit Karakaş:
- Kapattığınız Meclis'in başkanı olarak sizi kutlayamam... Benden bunu beklemeyin... Ama ne diyelim, memleketimiz için hayırlı olsun. BENİ TUTUKLAYIN Cahit Karakaş devam etti:
- Sayın paşam size bir öneride bulunabilir miyim? - Tabii. Bunun için sizi çağırdım.
- Sakın hepimizi yani tüm parlamento üyelerini toptan sıkıştırmayın. Eğer tutuklamak gerekiyorsa, Meclis Başkanı olarak beni tutuklayın. - Herkesi içeri atmayı düşünmüyoruz... Sizin tutuklanmanız da sözkonusu değil.
5 ÖNERİ Cahit Karakaş:
- Paşam isterseniz önerilerimi yazılı hale de getirebilirim.
1. Önce seçim kanununu değiştirin. 2. Ve mutlaka siyasi partiler kanunu da.
3. Bu iki kanun, parlamenter demokrasi için Anayasa'dan daha önemli. 4. Ben senatör değilim... Ama senatoyu sakın kaldırmayın.
5. Kaldırırsanız, ilerde Anayasa Mahkemesi, senatonun yerine geçer. Cahit Karakaş daha sonra
"bu görüşlerini" kâğıda döktü.
Her öneri için
"gerekçelerini" yazdı.
Ve Kenan Evren'e verdi.
ARKASI VAR, AMA... Yıllar sonra Bartın'da karşılaşınca...
"Geçmişe dair sohbete" dalınca...
Cahit Karakaş
"Yavuz bey" dedi:
- Size bir şey anlatacağım... Kimse bilmez. Ve yukarıdaki
"13 Eylül 1980 buluşmasını" anlattı. Tabii
"gerisi de var..." Ama bugünlük bu kadar.
Yayın tarihi: 3 Temmuz 2007, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/07/03//haber,03D03FB9ADBC4A49BA610C902B4DE460.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.