kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 30 Haziran 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Sıcak para, dört yılda 81.5 milyar dolar arttı

Yeni Haber
Ankara Ticaret Odası (ATO), sıcak paranın dört yılda 81.5 milyar dolar arttığını açıklayarak, Türkiye ekonomisi için büyük bir riskin doğduğu uyarısında bulundu. ATO'nnu açıklamasına göre, 2003 yılı başında Türk parasına dönüştürülen sıcak para, 4.5 yılda dolar bazında bonoda yüzde 226.5, hisse senetlerinde ise yüzde 469 oranında kazanç elde etti.

ATO'dan yapılan açıklamada, cari işlemler açığı ve yüksek faiz oranlarından bile daha yüksek risk olarak gösterilen sıcak paranın Türkiye'de son dört yıllık dönemde, gelişmiş ülkelerde 25 30 yılda bile elde edemeyeceği kadar getiri elde ettiği bildirildi. Türkiye'ye 2003 yılı başında getirilerek Türk Lirası'na dönüştürülüp bonoda değerlendirilen 1 milyon doların, 4.5 yılda 3 milyon 265 bin dolara, borsada ise 5 milyon 690 bin dolara yükseldiği belirtildi.

Sıcak paraya dünyanın en yüksek kazancını sağlayan Türkiye'de 2002 yılı başında 6.6 milyar dolar olan sıcak para stokunun bu yıl mayıs ayı sonunda 88.1 milyar dolara kadar yükselirken, Türkiye ekonomisi için en yüksek risk haline geldiğinin altı çizilerek, şu değerlendirmede bulunuldu:
"Yabancılar Türkiye'de dünyanın en yüksek getirisini elde ederken, yastık altında tutulanlar hariç, 134.8 milyar dolar düzeyinde bir döviz tasarrufu bulunan Türk vatandaş ve şirketlerinin ise 2003 yılı başında dolara yatırdıkları 1 milyon YTL, bu yıl Haziran ayı sonunda 798 bin YTL'ye geriledi. Bu sürede dolar cinsinden üç ay vadeli mevduatta tutulan 1 milyon YTL ise sadece 1 milyon 30 bin YTL olabildi."

SICAK PARANIN HAZİNE BONOSU SERÜVENİ

Merkez Bankası döviz kurları ve İMKB Tahvil ve Bono Piyasası Kesin Alım Satım Pazarı DİBS Performans Endeksi dikkate alınarak yapılan hesaplamaların, 2003 yılı başında Türk parasına dönüştürülen sıcak paranın, 4.5 yılda dolar bazında bonoda yüzde 226.5, hisse senetlerinde ise yüzde 469 oranında kazanç elde ettiğini gösterdiği kaydedilen açıklamada, "Hesaplamalar tüm riskleri göz ardı ederek Türkiye'ye gelen 'küresel sermayenin' aldığı bu yüksek riske karşılık çok yüksek düzeyde kazanç sağladığını ortaya koyuyor" denildi.

Dolar kurunun yüzde 14.6 oranında düştüğü 2003 yılında üç ay vadeli Hazine bonosunda çevrilen fonların yatırımcıya Türk parası bazında yüzde 43.36 oranında getiri sağladığı belirtilen açıklamada, dolar bazında getirinin yüzde 67.9 olarak gerçekleştiği vurgulandı. Açıklamaya göre; 2004 yılında Hazine bonosu yüzde 23.3 oranında getiri sağlarken dolar kuru yüzde 3.85 oranında düştü ve bononun dolar bazında getirisi yüzde 28.2 olarak gerçekleşti.

2005 yılında dolar kuru yılbaşı ve yılsonu arasında sadece yüzde 0.07 arttı, üç ay vadeli Hazine bonosu yatırımcısı yüzde 16.01'lik getiri sağladı, dolar bazında bononun getirisi yüzde 15.2 olarak gerçekleşti.
2006 yılında kur yüzde 5.22 oranında artarken, Hazine bonosunda Türk Lirası bazında yüzde 16.55, dolar bazında ise yüzde 10,8 getiri oluştu.
Bu yılın ilk yarısında dolar kuru yüzde 7.7 oranında düştü, Hazine bonosuna yatırım yapanlar Türk Lirası bazında yüzde 9, faiz elde ederken dolar bazında getiri ise yüzde 14 olarak gerçekleşti.

HAZİNE BONOSUNDA YÜZDE 160 GETİRİ

2002 yılı sonunda 1.635 YTL olan dolar kuruyla, 1 milyon 635 bin YTL olarak Türk Parasına dönüştürülerek bu tarihten sonra 3 ay vadeli bonoda tutulan 1 milyon dolar, her yılın yıl sonu kuruyla 2003 yılı sonunda 1 milyon 679 bin dolara, 2004 yılı sonunda 2 milyon 153 bin dolara, 2005 yılı sonunda 2 milyon 496 bin dolara, 2006 yılı sonunda 2 milyon 764 bin dolara yükseldi. Bu yıl haziran sonunda ise 3 milyon 265 bin dolara çıktı.

2003 yılı başından Haziran 2007 sonuna kadar olan dönemde, sürekli üç ay vadeli Hazine bonosunda tutulan fonlar Türk Lirası bazında birikimli olarak yüzde 160.6 oranında getiri elde etti. Aynı dönemde dolar kuru ise yüzde 20.2 oranında düştü. Bonodan sağlanan bu yüksek getiri ve kurdaki düşüş yüzünden, bononun dolar cinsinden 4.5 yıllık birikimli getirisi yüzde 226.5 olarak gerçekleşti.

BORSADA YÜZDE 354 KAZANDIRDI

2001 krizinde Türkiye'deki şirketlerin hisse senedi fiyatlarının dibe vurması, kriz sonrasında İMKB'yi sıcak para için en cazip alanlardan biri yaptı.

İMKB 100 endeksi dikkate alınarak yapılan hesaplamaya göre hisse senetleri 2003 yılında Türk Lirası bazında yüzde 79.6, 2004 yılında yüzde 34.1, 2005 yılında yüzde 59.3 getiri sağladı. 2006 yılında yatırımcısına yüzde 1,7 oranında kayıp yaşatan hisse senetlerinin, bu yılın ilk yarısındaki getirisi yüzde 20.4 olarak gerçekleşti.

İMKB sıcak paraya dolar bazında 2003 yılında yüzde 110.3, 2004 yılında yüzde 39.4, 2005 yılında yüzde 59.2 kazandırdı. İMKB'de 2006 yılında yüzde 5.6 oranında kayba uğrayan sıcak para bu yılın ilk yarısında ise yüzde 30.4 oranında kazandı.

2003 yılı başında hisse senedine yatırılan 1 milyon dolar, 2003 yılı sonunda 2 milyon 103 bin dolar, 2004 yılı sonunda 2 milyon 933 bin dolar, 2005 sonunda 4 milyon 668 bin dolara yükseldi. 2006 sonunda 4 milyon 363 bin dolar oldu. Dolar kurunun 1,3046 YTL'ye kadar indiği bu yıl haziran sonu itibariyle ise 5 milyon 690 bin dolara kadar yükseldi.
İMKB 2003 yılı başından bu yıl Haziran sonuna kadar olan dönemde Türk Lirası bazında yüzde 354.1 oranında getiri sağlarken, dolar kurundaki yüzde 20.4 oranındaki düşüşün de etkisiyle dolar bazında sıcak paraya ise yüzde 469 oranında kazanç sağladı.

SICAK PARA 88.1 MİLYAR DOLARA ÇIKTI

Uluslararası yatırımcıların, yüksek getiri nedeniyle tüm riskleri göz ardı ederek Türkiye'ye yoğun miktarda kısa vadeli sermaye getirdiklerine dikkat çekilen açıklamaya göre, 2002 yılı sonunda Türkiye'de yabancılara ait toplam 6.6 milyar dolarlık sıcak para bulunuyordu. Bu tutarın 3.5 milyar dolarlık kısmı hisse senetlerinde, 1.3 milyar doları Hazine iç borçlanma kağıtlarında, 1.8 milyar doları ise banka mevduatında tutuluyordu. Mayıs 2007 sonu itibariyle ise sıcak para 88.1 milyar dolara kadar yükseldi. 2002 yılından sonra 81.5 milyar dolarlık bir büyüme yaşanan sıcak paranın 50 milyar doları hisse senetlerinde tutuluyor.

İMKB'de işlem gören hisse senetlerinin yüzde 70'inden fazlasına yabancılar sahip bulunuyor. Yabancıların Hazine iç borçlanma kağıtlarına park etmiş durumda bekleyen parası ise 33 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti. Yabancıların Türkiye'deki bankalarda bulunan mevduatları ise 5 milyar dolarlık bir büyüklük oluşturuyor.

TÜRK VATANDAŞLARININ ZARARI


Açıklamaya göre; Türkiye, dünyanın en yüksek nominal faiz oranını uygulayarak ve parasının hızla değerlenmesine izin vererek sıcak paraya dünyanın en yüksek getirisini sağlarken, Türk vatandaşlarının Türk Parasına olan güvensizliği ise devam ediyor. Bu nedenle de döviz cinsinden tasarrufların toplam tasarruflar içerisindeki payı azımsanmayacak bir düzeyde seyrediyor.

Türk vatandaşlarının yurt içindeki toplam döviz tasarrufları 108.1 milyar dolar düzeyinde bulunuyor. Bunun 85.8 milyar doları mevduat bankaları ve katılım bankalarındaki döviz mevduatlarında, 3.6 milyar doları Hazine'nin dış borçlanma için çıkardığı Eurobondlarda, 3 milyar doları ise döviz cinsinden Hazine iç borçlanma kâğıtlarında tutuluyor. Ayrıca yurt dışında çalışan Türk vatandaşlarının Merkez Bankası'nda 15.6 milyar dolarlık kredi mektuplu ve süper döviz mevduatı bulunuyor.

Ayrıca Türk vatandaşlarının yurt dışında da döviz mevduatları bulunuyor. Merkez Bankası verilerine göre Türk vatandaşlarının yurt dışındaki mevduatları 2006 yılı sonunda 26.7 milyar dolar düzeyinde bulunuyor. Buna göre Türk vatandaşlarının yaklaşık 134.8 milyar dolarlık döviz tasarrufu bulunuyor. Buna bir de yastık altındaki dövizler eklendiğinde Türk vatandaşlarının 140 milyar dolara yakın bir döviz varlığı tuttuğu tahmin ediliyor.

Yabancılar, faiz oranlarının düşük olduğu Japonya ve İsviçre gibi ülkelerden borçlanarak Türkiye gibi ülkelere yatırım yapıp süper getiriler elde ederken, her an bir siyasi ya da ekonomik istikrarsızlık yaşanabileceği endişesiyle döviz kurunun bir anda fırlayabileceğinden endişe eden Türk halkı ise 2002 yılından sonra çok yüksek zararlara katlandılar.

2003 yılı başındaki kurdan dolara çevrilerek bu yıl haziran sonuna kadar yastık altında ya da vadesiz döviz mevduatında tutulan 1 milyon YTL, 798 YTL'ye kadar düştü. Üç ay vadeli döviz mevduat hesabında tutulan aynı para ise bu yıl Haziran sonu itibariyle sadece 1 milyon 30 bin YTL oldu.

AYGÜN: SICAK PARA SEL GİBİDİR

Rapora ilişkin değerlendirmelerde bulunan ATO Başkanı Sinan Aygün, sıcak para selinin Türkiye ekonomisini tehdit ettiğini belirterek, şöyle konuştu:

"Gittiği ülkelerde bir süre sahte bir mutluluk yaratan sıcak para sel gibidir. Koşullar nerde uygunsa oraya doğru akar. Eğer önlem almazsak, bıçak sırtında duran Türkiye ekonomisi, sıcak para selinin yol açacağı enkazın altında kalır. Sıcak para seli, varımızı yoğumuzu önüne katıp götürmeden önlem almalıyız. Vergi koyarak sıcak para girişini kontrol altına almamız, faiz oranlarını düşürmemiz, Hazine'nin borçlanma ihtiyacını azaltmamız gerekiyor."

2003 yılı başından bu yana geçen 4.5 yıllık süre içinde Türkiye'deki sıcak para miktarının 6.6 milyar dolardan 88.1 milyar dolara yükseldiğine dikkati çeken Aygün, "Özellikle son 4 yılda sıcak para Türkiye'ye akın etti. Çünkü dolara bire üç veren başka bir ekonomi yok" diye konuştu.

(ANKA)