Ekonomide gazeteciliğin kaderi!

Normalde cumartesi ve pazar günleri yazı günüm değil. Bugün yazı yazmamın üç nedeni var.
* Ekonomi dışı bir yazımın da en çok okunan yazılarım kadar ilgi çektiğini dün gördüm. En azından internette tıklamalardan ve gelen mesajlardan bunu çıkarıyorum. Sonuçta "komando anılarını anlatsın, ekonomi yazılarından daha çok okunur" diyen Doğan Satmış da haklı çıktı. Yazıya ilgi hikâyenin kendisinden mi yoksa konjonktürel mi? Belki her ikisi de. Ama sonuç değişmiyor. Kişi başına gelirin ve tasarruf düzeyinin az, sermayenin tabana yayılmadığı bir ülkede ekonomiye ilginin sınırlı kalması normal. Üstelik ekonomide ve piyasalarda bir kriz de yaşanmıyor.
Buna karşılık gelen okur mesajlarına "ekonomi dışına çıkayım mı?" diye de sordum. Yanıtları "hayır" oldu.
* Arayanlar arasında Eğirdir Dağ Komando Okulu Yedek Subay Bölüğü'nün o zamanki komutanı Bülent Özkoçak da vardı. Emekli olan komutanım uyardı. "Yazında bir hata var. 'Komando Okulunu ilk 2025 arasında bitirebilecekken 56. oldum' sözünde geçen 2025 doğru değil, 20 ile 25 olması gerekirdi. Bir de 'Atış eğitimi madeni para büyüklüğünde bir hedefe 1015 metreden atış edilerek yapılıyordu' cümlesinde, 1015'in yerine 10 ile 15 metreden olmalıydı" dedi. Dikkat ederseniz iki rakam arasına tire (-) yerine (ile) dedim. Çünkü tire vardı ama şehir içi baskılarda sayfada yapılan bir değişiklikte bilgisayarın bu tireleri attığını gazeteyi okuyunca gördük. Sonuçta ortaya anlamsızca iki cümle çıktı. Silah talimindeki kadersizliğime yazıyı yazarken de uğradım. Bunu düzeltiyor ve özür diliyorum.
* Bu yazının üçüncü amacı ise yıllık izin nedeniyle yazılarıma bir süreliğine ara verecek olmam. Tekrar görüşmek dileğiyle.

Sonuç
"Emin olduğum tek şey varsa, o da insanın emin olabileceği çok az şey olduğudur" Somerset Maugham