'O kadar sevimli ki hiç ayrılamıyorum'

-Nehir dört yaşına yaklaştı. Annelik nasıl gidiyor?
- Zor tarafları bitti. Özellikle 0-1 yaş dönemi çok zordu. İlk altı ay içinde çok kabızlık çekti. Mutluluğun tarifi bu kadar mı farklı olur. Kaka yaptı diye havalara uçuyorduk. İki yaşından sonra da keyifli zamanları başlıyor. Hâlâ zor yanları var tabii. Örneğin 3 buçuk senedir kesintisiz bir uykuya hasretim. Hâlâ geceleri uyanıyor. Arkadaşım Merve bana şöyle söylemişti; 'Çocuktan sonra dört seneyi unut, bir rafa koy, sonra kaldığın yerden devam edersin.' Doğruymuş gerçekten.

- Kızınız doğduğundan beri kendiniz mi bakıyorsunuz?
- Evet. Hiç yardım almadım. Çünkü vaktim vardı. Bakıcısız da gayet güzel oluyor. İyi mi bakıyorum kötü mü, bilemem ama her annenin doğruları vardır. Nehir de iyi bir çocuk oldu bence. Bir televizyon programında çalıştığım zamanlarda haftanın birkaç günü meşgul oluyordum. Bu durumda da ben nereye gidersem Nehir de oraya benimle birlikte geldi.

- Nasıl bir çocuk Nehir?
- Çok hareketli ve algıları çok kuvvetli. Neden-sonuç ilişkisini çok güzel sorguluyor.

- Hiç kızdığınız olmuyor mu?
- Olmaz mı? Kıvırıp yerine koymak istediğim zaman da geliyor. Hele bütün bir gün zaman geçirince ve arada 'off' olmayınca, 'Saat 20.00 yaptığı yeri gösterdim. Burası da senin yerin dedim. Bazen bizim tuvalete bazen kendi tuvaletine çekinmeden yapabiliyor.

- Kardeş düşünüyor musunuz?
- Geç anne oldum. 36 yaşında... Daha önce olsaydı kardeş düşünürdüm ama şimdi 40 yaşında olduğum için her şeye yeniden başlamak çok zor.

- Anneliğin en keyifli ve en zor tarafı ne sizce?
- Her anı keyifli diyebilirim. Olumsuz şeyler fazla barınmıyor bende. 'Şuursuz iyimser' diğer adım. Her anından keyif alıyorum. Ama hastalanmaya görsün, benim için en zoru bu. Ayrıca okul hayatı başladığında zorlanacağım herhalde. 3 buçuk senelik kariyerimizle annelik havası atacak değilim. Daha önümüzde uzun bir yol var. Kendime hep şunu söylüyorum. O bana emanet. Ona o kadar da çok sahip çıkmamalıyım. Yoksa zamanı geldiği zaman onu özgür bırakamam gibi geliyor bana. O kadar sevimli ki, insan hiç ayrılmak istemiyor.