Ulusoy Tesisleri değil Göller Bölgesi

Küresel ısınmaya duyarlılığımız konusunda pek karamsarım sayın okur! Hala arkadaşlarımla şarj fişlerini boşa takmamaları, suyu gürül gürül kullanmamaları, televizyonları uzaktan kumandadan kapatmamaları için mücadele veriyorum. (Ki bunlar küçük eylemler.) Gelin görün ki kimsenin umurunda değil! Üşenmeyen çevresini kollasın! Derken çıktım Ege yollarına. Sabah saat 05:00'te girdim Susurluk'taki 'Ulusoy Tesisleri'ne. Meğer, sabah sabah deliresim, avaz avaz bağırasım varmış.

SULAR ŞAKIR ŞAKIR
Sanırsınız 'Ulusoy Tesisleri' değil, Göller Bölgesi! Arabadan inmenize imkan yok! Zannedersiniz ki otoparkta araba yıkayan abiler, kim daha çok su harcayacak?' yarışına girmişler! (Şimdi bana artezyen suyu vesaire demeyin, bütün sular kıymetli artık!) Adamın biri yıkayacak araba bulamamış, yerleri suluyor. Pantolonunuzun paçalarını toplamadan yere basmanız mümkün değil! Söylene söylene tesisten içeri girdim ki, kadınlar tuvaleti de ayrı bir göl! Ablanın biri koca tuvaletin yerlerini sırılsıklam etmiş temizlik yapıyor. O da yetmiyor, bütün musluklar dibine kadar açık, şakır şakır su akıyor. Biz canlı yayında 'Ayşe Özgün Her Gün'ün bir bardak suda yıkandığını görmüş bir nesiliz, yer miyiz? "Abla" dedim, "Ne kadar gereksiz su harcadığının farkında mısın?". Abla şaşkın şaşkın yüzüme bakar...

BİZE NE KARDEŞİM!
Ben devam; "Sizin küresel ısınmadan, su kesintilerinden, suyu ne kadar dikkatli kullanmamız gerektiğinden haberiniz yok mu?" O sırada görevli bir kadın yanımızda belirir; "Küresel ısınma falan bizi ilgilendirmez, bize ne kardeşim!" Kendisi zannediyor ki küresel ısınma sadece İstanbul'da geçerli! Nasılsa onlara bir şey olmaz! Fevkalade bir vurdumduymazlık, aldırmazlık, genişlik hali bütün Ulusoy Tesisleri personelini sarmış yani... Buradan yetkililere sesleniyorum, tabii umurlarındaysa. Damlaya damlaya çöl olacak! Haberiniz yok mu?