kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 22 Haziran 2007, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Gül: Bir genç kızın en mutlu gününü zehir ettiler

Yeni Haber
Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Bilkent Üniversitesi'nde kızı Kübra Gül'ün mezuniyet töreniyle ilgili YÖK'ün soruşturma başlattığının hatırlatılması üzerine Gül, şöyle konuştu:

"Buradaki hoşgörüsüzlüğü gösteriyorlar sadece. Yaptıkları şey bu.
Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir manzara yoktur. Koca koca insanlar bunu yapıyorlar. Ben onlar adına üzüldüm. Üstelik üniversitenin açık bir
anfisinde, dışarıda yapılmış bir şey. Bir genç kızın en mutlu olacağı günü bile bu şekilde zehir etmeyi kendilerine görev arzetmişler. Hoşgörüsüzlükten başka birşey değil".

Gül, bazı köşe yazarlarının kızını Paris Hilton ile karşılaştıracak kadar 'alçaldığını' söyledi.

TEK BAŞINA İKTİDAR OLACAĞIZ

Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, ikinci bir dönem için de tek başına AK Parti'nin iktidara geleceğinden hiç kuşkusunun olmadığını belirterek, "Koalisyon diye birşey defterimizde yazılı değil. Nasıl tek başına iktidarsak yine tek başına iktidar olacağız" dedi.

Kanal 7 Televizyonu'nda yayımlanan ''Başkent Kulisi'' programına katılan Abdullah Gül, Türk dış politikası ve iç gelişmelere dair soruları
yanıtladı.

Gül, 22 Temmuz seçimlerinde halkın oylarını almak için ne tür söylemlerin etkili olacağı şeklindeki bir soru üzerine şöyle konuştu:

"Bizim açımızdan esas arzu edilen şey şudur; icraatlarımızı anlatmak. 4,5 sene gece gündüz çalışmışız, bunun neticesinde büyük başarılar elde
etmişiz. Birçok hükümetin rüyasında bile göremediği olayları gerçekleştirmişiz. Biz doğrusu bunların konuşulmasını isterdik, başka
partilerin de çıkıp, ne yapacaklarını anlatmaları ve bizi tenkit etmelerini isterdik. Türkiye'ye bu lazım aslında, halkın ihtiyacı bu. Ama üzülürek ifade etmek isterim ki bunlar birdenbire gölgelendi ve neredeyse ikinci önemli nokta gibi oldu. Tamamen bu cumhurbaşkanlığı seçimi, hukuku zorlamalar, antidemokratik gelişmeler, bütün bunlar tekrar Türkiye'nin önemli konusu haline geldi. Türkiye, bunları haketmiyor. Olması gereken şey icraatleri anlatmaktı"

"Bu süreç size mi yarıyor" şeklindeki bir soruya, "Şüphesiz ki, ama bunu istemezdim ben" diye yanıtlayan Gül, ulaşım, sağlık, ekonomi gibi alanlarda yaptıkları önemli icraatlerden bahsetti.

Gül, rejimle ilgili tartışmaların hatırlatılması üzerine, "Tabii ki bazı insanların haklı ya da haksız korkuları, eleştirileri varsa, bunları ciddi şekilde dikkate alarak bunlarla ilgili izahatlari yapmak bizim görevimizdir" dedi.

"Türkiye'de cumhuriyet tehlikeye girecek, Türkiye'yi doğuya çekiyorlar, Türkiye din devleti olacak" şeklindeki eleştirilere dikkati çeken Gül,
bu eleştirilerle ilgili şunları söyledi:

"Bizim böyle bir kaygımız olsa niçin demokratikleşme sürecini gerçekleştirecektik? Niçin 8 tane reform paketi çıkaracaktık? Niçin AB
ile bu kadar çok ısrarcı olacaktık. Şimdi AB'nin içine girmiş bir ülke din devleti olabilir mi? AB'nin standartlarını Türkiye'nin standartı
yapmak için uğraşıyoruz. Tüm bunlar olunca, böyle bir ülke batıdan, Avrupa'dan uzaklaşıp doğuya mı gider?Bunu, bazılarının AK Parti'yi hala hazmedememesine bağlıyorum. Bazıları var ki, 'Türkiye'nin esas sahibi sanki benim' davranışı içinde, böyle birşey olamaz. Türkiye'nin demokratikleşmesinden korkan insanlar var, böyle birşey olabilir mi?"

Gül, 22 Temmuz seçimlerinden sonra kaç partili meclis beklediğinin sorulması üzerine, ona Türk halkının karar vereceğini belirterek, "Türk
halkı neye karar verirse onu saygıyla karşılayacağız, isterse bize hiç oy vermesin" dedi.

Gül, şöyle devam etti:

"Bugünkü duruma geldiğimizde kamuoyu yoklamaları gösteriyor ki AK Parti'ye büyük bir ilgi var. Dolayısıyla ikinci bir dönem için de tek
başına AK Parti'nin iktidara geleceğinden hiç şüphem yok.İstikar ve güven çok önemli. Bir ülkede istikrar ve güven olursa, o
ülkede ekonomik kalkınma, refah olur, gelecekle ilgili önemli adımlar atılabilir. Yoksa yine kavgalı bir TBMM, koalisyon hükümetleri,
birbiriyle devamlı kavga eden siyasi gruplar, böyle bir parlamento ve böyle bir parlamentodan çıkacak hükümet Türkiye'ye yük olur."

''İNŞALLAH BU SEFER YÜZDE 40'I AŞACAĞIZ''

Gül, bir soru üzerine, 3 Kasım 2003'den daha fazla oy alabileceklerini düşündüğünü ve bu sefer yüzde 40'ı da aşacaklarına olan inancını dile
getirdi.

Dışişleri Bakanı Gül, 4,5 yıl boyunca gayet bilinçli çalıştıklarını ifade ederek, seçim beyannamesini aynen uyguladıklarını belirtti. Gül,
ikinci dönemlerinde, tüm bu yaptıklarını daha da ileri götüreceklerini, demokratik ve ekonomik reformların aynı kararlılıkla devam edeceğini
kaydetti.

Gül, bir soru üzerine, "koalisyon diye birşey defterimizde yazılı değil. Tek başımıza iktidar olacağız. Nasıl tek başına iktidarsak yine tek
başına iktidar olacağız. Koalisyon ihtimali sözkonusu değil" diye konuştu.

Bilkent Üniversitesinde kızı Kübra Gül'ün mezuniyet töreniyle ilgili YÖK'ün soruşturma başlattığının hatırlatılması üzerine Gül, şöyle
konuştu:

"Buradaki hoşgörüsüzlüğü gösteriyorlar sadece. Yaptıkları şey bu. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir manzara yoktur. Koca koca insanlar
bunu yapıyorlar. Ben onlar adına üzüldüm. Üstelik üniversitenin açık bir anfisinde, dışarıda yapılmış bir şey. Bir genç kızın en mutlu olacağı
günü bile bu şekilde zehir etmeyi kendilerine görev arzetmişler. Hoşgörüsüzlükten başka birşey değil".

Gül, bir soru üzerine, seçim beyannamesinin son rötüşlerini yaptıklarını, hükümetin reformist niteliğinin devam edeceğini, sadece
eğitim alanında değil, birçok alanda bu reformist niteliğin süreceğini vurguladı.

FİLİSTİN'DE YAŞANANLAR

Gül, Filistin'de yaşanan olaylarla ilgili bir soru üzerine de, olanların çok üzücü olduğunu belirterek,Türkiye olarak, "kapıları tekrar açın"
tavsiyesinde bulunduklarını söyledi.

Olanların Afganistan'ı hatırlattığını belirten Gül, Afganların da Sovyet işgalinden kurtulduktan sonra kendi kendileriyle savaştığını ve
çok sayıda Afganın yaşamını yitirdiğini hatırlattı.

Gül, sözlerine şöyle devam etti:"Şimdi bu çok tehlikeli bir gelişme. Ama Türkiye olarak biz bunu çok önceden gördük. Onun için çok iyi niyetli gayretler içinde olduk. Genel seçimler yapılıp da Hamas seçimleri kazanınca, onlarla bu iyi niyet içerisinde ilişkiye geçtik. Bizi açıktan eleştirenler baş başa kaldığımızda bize hep övgü yağdırdılar. Şimdi ne oldu? Filistin ikiye bölündü. Tabii ki bu kendiliğinden olmadı. Filistin'e uygulanan ekonomik izolasyon, ambargolar, orada inanılmaz sıkıntılar doğurdu ve birbirine düşürdü. Bunların hiçbiri kendiliğinden olmadı. Ulusalararası camianın çok büyük sorumluluğu var burada. Kendilerinin de tabii çok büyük sorumluluğu var. Şimdi ikiye bölünmüş oldu, birbirlerini öldürdüler...Onlara tavsiyemiz şu; 'kapıları tekrar açın, diyaloğunuz tekrar
başlasın, tekrar birleşin, görüşün'. İsrail'in de çıkarına değil tabii böyle bir bölünmüşlük çünkü bu durumlarda daha da radikal hareketler
ortaya çıkar.Büyük bir gayret içindeyiz tekrar orada aklıselimin hakim olması için"

AA
Yazarlar