HAZİRAN ev sevdiğim aydı çocukken.. Bir defa okullar kapanırdı. Haziran tatil demek.. İkincisi köye giderdik. Haziran doğanın içinde özgürlük demek.. Hayvanlarla, meyvelerle bir arada olmak, sabahtan akşama oynamak demek..
Bahçede, iki dev kiraz ağacı vardı ki, çevrede dillere destan.. Bizi Bandırma'dan Çavuşköy'üne getiren yaylı arabadan iner inmez, köyün öbür ucundaki bahçeye koşardık. Kiraz ağacına çıkmaya.. Bir başkaydı o kirazlar.. Kocaman kocaman.. Lezzet dolu. Su dolu.. Patlayıncaya ve tabii mide bozuncaya kadar yerdik.
Kiraz, o kirazlar çocukluk anılarımda baş köşeyi tutar hep.. Öyle kiraz verirdi ki iki ağaç, Sırrı Eniştem kamyon tutar, sandıklara yükler, İstanbul'un en seçme manavına yollardı..
O kirazları dün ofis masamda gördüm.. Ayni büyüklük, ayni renk.. Ağzıma attım, ayni lezzet..Bursa Osmangazi Çeltik köyü yolunda Alara Bahçesinde yetiştirilmiş, kiraz aşkım bilinir ya, bana yollanmış.
Hani benim evde var ya geçen yazdan.. Saksıda kiraz.. Onlardan.. Bu saksıda meyve ağaçları çok harika oldu. Evinizde artık her türlü meyve ağacınız olabilir, hem süs, hem lezzet..
Meraklısına..
www.alarafidan.com.tr
Yayın tarihi: 22 Haziran 2007, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/06/22//haber,8902819DFB12458992DEB3A0FDB6E5E6.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.