kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 15 Haziran 2007, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
HINCAL ULUÇ
Hıncal'ın Yeri

Ülkemde unutulmaz geceler!..

ÜÇ unutulmaz gece ile açtık, yazın kültür ve sanat programını..
İlki Antalya, Aspendos'ta Mario Franguli konseriydi.. Açıkcası Bocelli fiyaskosundan sonra, korkarak gitmiştim Antalya'ya.. Ama harika bir Frangulis çıktı karşıma.. Ve de ilk defa dinleyip, hayran kaldığım, bayıldığım Türk soprano.. Feryal Türkoğlu .. Ankara Devlet Opera ve Balesi Orkestrası'nın harika eşliğinde bitmesini istemediğimiz muhteşem bir gece yaşadık, 2 bin yıllık Aspendos'ta..
Turizm Bakanlığı, bu festivalin gereksizliğine karar vermişken, konunun önemini iyi bilen Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği Başkanı Başaran Ulusoy devreye girdi. Anadolu Ateşi Genel Sanat Yönetmeni Mustafa Erdoğan tüm sorumluluğu yüklendi ve 14'üncü festival bu efsane gece ile açıldı.
Gecenin bitiminde Mustafa'nın davetlisi bir gece yarısı yemeğine katıldık, sanatçılarla birlikte.. Frangulis'in ne kadar şirin, ne kadar içten, ne kadar dost birisi olduğunu orada gördüm..
Konserine başlarken "İki şey ölümsüz ve sınır tanımaz" demişti.. "Aşk ve müzik.."
Türkiye ile Yunanistan arasındaki son sorun kırıntılarının da müzikle çözüleceğine inanıyordu.
Gece sarmaş dolaş vedalaşırken bana "Ülkelerimiz arasındaki sanatçı değişimi, sınırların kalkması için çok önemli.. Ne olur bir fikriniz, öneriniz, düşünceniz, fırsatınız olursa beni arayın.. Karşılıklı müzik ziyaretlerini sıklaştıralım" dedi..
Bu delikanlı gerçek dost.. TürkYunan dostluğuna gerçek inanmış..
Aspendos'ta bu cumartesi Kuğu Gölü var, Ankara balesinden. 22 haziran Cuma Fazıl Say'ın Korolu Fantezisi izlenmeli.. Hele 30 hazirandaki St. Petersburg'dan gelen Spartacus Balesi kesin görülmeli. Bu bale için Antalya'ya gidilir. Mustafa Erdoğan'a da teşekkür edilir.
İkinci gecem Maslak Arena'daydı. Aynen anlattığım gibi, önce girişteki piknik alanında buluştuk, Tülin (Şahin) ve eşi Mehmet'le.. Sonra Tango Seduccion.. Ama nasıl bir baştan çıkarma tangosu.. Bernard Shaw bunu görse "Neden ayakta" diye sorma gereği duymazdı artık. Tango erotizminin hakkını müthiş bir estetik içinde verdi, Arjantinliler..
Arena'da yaz devam ediyor. Benim hedefim Shaolin Ustaları.. Master of Shaolin/ Kung Fu.. İsa'dan 500 yıl sonra kurulan Zen Budizmin bu öncü mabedinde yetişen rahiplerin akıl almaz, bilimi zorlayan becerileri, son yıllarda dünyanın en ilgi ile izlediği şovla sergilenir oldu. Gittikleri her ülkeyi büyülüyorlar. İstanbul'da 26 hazirandan itibaren olacaklar.
Üçüncü rüya gecem, Aya İrini'deydi. Şakir Eczacıbaşı festival açılışında Aya İrini'den söz ederken "Bu kutsal yeri dördüncü yüzyılda yaptıran İmparator Konstantin ve kiliseyi camiye çevirmeden aynen bırakan Fatih Sultan Mehmet'i en büyük mekan sponsorlarımız olarak selamlıyoruz" demişti. Aspendos gibi, burası da insanı büyüleyen bir mekan.. İçeri girdiğinizde sessizliğin müziğini dahi dinleyebilirsiniz, bıkmadan..
Salzburg Mozarteum Orkestrası Mozart'ın 36, Beethoven'in 7'nci senfonilerini çalarken çok çok iyiydi, ama konserin doruğu, Mozart'ın kendisi ve kız kardeşi için yazdığı İki Piyano için Konçertosuydu. Hele de üçüncü, insanı yerinde kıpır kıpır oynatan üçüncü bölümü.. Dünya tatlısı ikizlerimiz Ferzan ve Ferhan Önder kardeşler seslendirdi. Ne şirindiler, seyre doyamadım onları, müzikleri bir yana.. Alkış.. Kıyamet.. Bir de çok değişik, ama çok duygulu bir yorumla, Mozart'ın AllaTurca'sı bisi yaptılar ki.. Olmaz böyle şey..
Festivalde bu hafta yüklü. İdil Biret (Perşembe), Rus Masalları (Cuma) ilginç. Ama bir hafta sonu, cuma, cumartesi var ki, AKM'de kaçmaz.. Dünyaca ünlü Maurice Bejart ilk bölümde "Best of.." yapacak..
İkinci bölümde, sema.. Aynen öyle.. Dünya Mevlana Yılı dolayısı ile hazırladığı "Rumi/ Dua ve Dans!.." Hemen yer ayırtın ki, pişman olmayın..
Üç dedim, ama yazı çıkana kadar dörtledi.. Yazı çarşambanındı. Ölçüyü kaçırdık, sığmadı, bugüne kaldı ve ben bu arada, adını Shakespeare'in koyduğu, Mendelsohn'un müziklediği geceyi yaşadım..
Bir Yaz Gecesi Rüyası'ydı, Çarşamba gecesi Les Ottomans'daki saatlerim..
Dünyanın en harika mekanı bence.. Boğaz'ın kenarındaki o muhteşem otelin, dünya romantiği bahçesi.. Esin Maraşlıoğlu "Yaratmak yaşamdan aldığımız en büyük intikamdır.. Yaşadıklarımızı paylaşmak ise, en büyük heyecan.." diyerek, gençleri toplamış etrafına.. "Gösterin yeteneklerinizi" demiş..
Altı genç yaratıcı.. Zeynep, Filiz, Sedef, Kübra, Berk, Elif ve Belma'nın podyum ışıklarına çıkan ilk tasarımları.. Tabii klasın dokunuşu var, hissediyorsunuz eserlerde.. Esin'in dokunuşu..
Kadını bu kadar zarif, bu kadar dişi, bu kadar güzel gösteren kılıkların altındaki imzaların gençliği, ayrı bir keyif.. Hepsine bayıldım. En çok da, Filiz'e ama..
Uğurkan Erez, harika müzikler seçip, enfes bir koreografi yapmış.. Her güzelliği doyasıya izleme fırsatı tanımış konuklara..
Mankenler.. İlk defa gördüklerim var.. Çok ama çok iyiydiler.. Rüya havasını onlar yarattılar biraz da.. Ece (Sükan) ve Nur bu yılın en iyi iki mankeni bana sorarsanız..