İkinci Türkbükü: Lay lay lom

İkinci Türkbükü "sahildeki Türkbükü." Birkaç kilometrelik bir "bant."
Balık lokantaları "sezonun açılışını bekliyor."
Hediyelik eşya satanlar da.
Sahilin başlangıcında bir "eğlence mekanı."
Afişi asmış "yaz boyunca Gülşen her Cuma burada."
"14 Temmuz'da tek gece Demet Akalın."

3 hafta sonra gazeteler "ikinci Türkbükü'nde çekilen resimlerle dolar."
Kimi "manken", kimi "şarkıcı." Kimi "üstsüz."
TV'lerin magazin programlarında bol bol izleriz.

İkinci Türkbükü'nün plajı temizlenmiş. Makyaj tam puan.
İskele Balık Lokantası'nın önünden geçerken "Antepli Cabir" yolumuzu kesiyor:
- Hele dur bakalım... Öyle geçip gitmek yok.
Cabir Malgil "Almanya'dan gelme."
Almanca'sı, İngilizce'si var. Bu sırada Özkan Çakmak ile Nurullah Akbıyık da yanımıza geliyor.
Muhabbet koyulaşıyor.

- Cabir, Türkbükü ne alemde?
- Taş çatlasa 2 ay ekmek var... 2 ay iş yapacağız, 10 ay Allah'a bakacağız.
Cabir "prensip sahibi bir balıkçı."
- Müşteriye saygılı olacaksın... Büyük balığı gösterip, küçüğünü servis yapmayacaksın... Ve kazık atmayacaksın.

- Arkadaşlar seçim için ne diyorsunuz? Yanıtlar peşpeşe:
* 22 Temmuz'da burayı bırakıp kimse İstanbul'a oy atmaya gitmez.
* Vatanını seven gider, oyunu kullanır.
* Zaten gidiş dönüş millet uçak biletini almış.
* Otobüsler ful çalışacak.
* Yahu 22 Temmuz'da seçim olur mu?

Veda ederken Cabir kolumuzdan tutuyor:
- Bir konu noksan kaldı.
- Hangi konu Antepli?
- Şehitler... Günde 5 şehit... Günde 5 fidan... Bu işin sonu nereye varacak?.. Biz burada uyku uyuyamıyoruz, Ankara'dakiler maşallah horul horul.