Ekonomi ve güvenlik ilişkisi

Son günlerde artan terör olayları ve verilen şehitler, milletimizin üzüntü ve haklı öfke duygularına yol açtı . Terörün kaynaklandığı ve lojistik destek aldığı yerin Kuzey Irak olması sebebiyle, Irak'a yönelik bir askeri operasyonu gündeme getirdiği yorumları ağırlık kazanmaya başladı.
Bazı çevreler, Kuzey Irak'a yönelik yapılacak bir operasyonun ekonomide olumsuz sonuçlara yol açacağını ileri sürmektedir . Bu çevrelere hatırlatmak gerekir ki, sınır ötesi askeri bir harekât ülkenin güvenliği, devletin varlığı ve bekâsı ve milletimizin birlik ve bütünlüğü açısından kaçınılmaz bir hale gelmişse, güvenliğimiz ekonomimizin önüne geçer ve ekonomi güvenliğin emrine girer. Çünkü devletin olmadığı, milletin birlik ve bütünlüğünün ortadan kalktığı koşullarda, zaten ekonomiden bahsetmek mümkün değildir.
Bir ülkenin ulusal ekonomisi sonuç olarak devletin ve milletin milli güç unsurlarındandır. Milli güç unsuru, milletin ve devletin güvenliğinin söz konusu olduğu noktada harekete geçirilmezse ne zaman geçecektir .
Bu sebeple, borsa, döviz ve faiz üçgeni ile değil, milli güvenlik ve milli ekonomi ilişkisi bağlamında tartışılabilinir.
Milli güvenliğin söz konusu olduğu yerde, milli ekonomi güvenliğin destekleyici unsurudur. Büyük devlet, büyük millet olmanın anlamı da burada gizlidir.
Kuzey Irak meselesinin Türkiye'nin milli güvenliği açısından, bölgeye yönelik politikaya elbette Milli Güvenlik Kurulu ( MGK), Hükümet ve Türk Silahlı Kuvvetleri ( TSK ) bir devlet perspektifi içinde bakacak ve gerekli politikayı oluşturacaktır . Burada önemli olan Türk'ü ile Kürt'ü ile bütün bir milletimiz barış, huzur ve refah içinde, birlik ve beraberlik ruhu ile yaşamalıdır . Bunu sağlayacak yol ve yöntemlerin, demokratik usuller içinde ve meşru mekanizmalar vasıtasıyla sağlanacağından hiçbir kuşkumuzun olmaması gerekir.