Aşkları ne mezhep ne de aşiret tanıyor
Aliye-Mehmet Yılmaz çifti, Türkiye'de büyük kentlerde bile Alevi-Sünni evliliğinin tabu olarak görüldüğü yıllarda evlendi. Etnik ve mezhep engeline rağmen evlilikleri tam 34 yıldır sürüyor..
İLİŞKİLİ HABERLER
Aşkları ne mezhep ne de aşiret tanıyor
* Eşinizle nasıl tanıştınız? Komşu köylerdendik. O Sünni Kürt, ben Alevi Türk'tüm. Yıllar sonra İstanbul'da ağabeyimin yanına geldiğimde karşılaştık. Âşık olduk. Beni istediler. Araya Arguvan aşiretleri girdi. Onlar istiyor, bizimkiler vermiyor. Bir gün babam traktörle giderken çalılar arasından babama ateş açtılar. Yıllar sonra ortaya çıktı ki, bizim aşiretin adamları ateş açmış, babam Kürt aşiretinin ateş açtığını düşünüp beni onlarla evlendirmesin diye. Acaba bu oğlan bu kıza tecavüz etti de bu kız o yüzden mi ondan vazgeçemiyor diye söylentiler çıktı.
* Sonra babanız nasıl ikna oldu Çok dua ettim. Bir gece rüyamda Hz. Ali'nin önünde kendimi dua ederken gördüm. Sonra resim canlandı, bana "Merak etme olacak" dedi. 25 gün sonra babam aradı. "Tamam" dedi. 1973 yılının mart ayında İstanbul Belediye Evlendirme Dairesi'nde nikâhımızı yaptık. Eşimin aşiretinde binlerce kişi geldi. Benim ailem dışında hiçbir akrabam gelmedi. Tepki gösterdiler. Köye ziyarete gittiğimde beni sevenler bana arkasını döndü, arkamdan küfrettiler. Hiçbirini kafaya takmadım. Yıllar sonra onların çocukları, yeğenlerim de Sünnilerle evlendi. Bana "sen ne kadar ilericiymişsin" dediler.
BEN YOBAZ OLANI SEVMEM
*Kocanız tarafından baskı gördünüz mü? Evlendikten sonra kayınvalidem geldi başörtü taktı, "Namaz kılarsan seni daha çok severiz" dedi. Kaynım arada sırada laflar söylerdi. Aleviliğime asla laf söyletmedim. Kocam da hep arkamda durdu. O yıllarda Karaköy'de Yahudilerin yanında çalışmış, modern hayatı biliyor.
* Çocuklarınızı nasıl eğittiniz? İki oğlum var. İster Alevi olsun, ister Sünni ben yobaz olanı sevmem. Ben onları öyle yetiştirdim. Çocuklarıma "Ne Alevilik, ne Sünnilik, aydın olun Atatürkçü olun" diyorum. Onları öyle büyüttüm. Çocuklar kendilerine Alevi diyorlar, yobaz Sünnileri gördükleri zaman. Aydın Sünnileri görünce, bu sefer bocalıyorlar. O zaman da "Sünniyiz" diyorlar.
* Mehmet Bey ya siz nasıl sorunlar yaşadınız farklı bir mezhepten biriyle evlenerek? Kendi ailemden çok baskı gördüm, kendi aşiretimizden Sünni bir kızla evlenmedim diye. Yazın eşimin köyüne ziyarete giderdik. İlk üç yıl kimse yüzüme bakmadı, selam vermedi. Eski imamlar cahildi. Aleviler hakkında yalan yanlış şeyler söylerdi. Şimdikiler daha aydın, modern. Bizim evde hiçbir zaman Sünnilik-Alevilik meselesi olmamıştır. Birbirimize saygı içinde yaşıyoruz.
* Peki siz anne ve babanızın farklı mezheplerden olduğunu nasıl anladınız? Daha 5-6 yaşlarındayken bir şeylerin farklı olduğunu hissdiyordum. Bana hep soruyorlardı baba ve anne tarafımdan büyükler "anneni mi babanı mı daha çok seviyorsun" diye. Eğer "annem" dersem bu çocuk Alevi olacak, "babam" dersem bu çocuk Sünni olacak. Bu sorulardan daha o zaman böyle bir anlam çıkarıyordum.
* Kendinizi Alevi mi Sünni mi hissediyorsunuz? İnsana eğitimi anne verir. Bu nedenle onun etkisinde kaldım. Baba tarafıma gittiğim zaman kılınan namaz, tutulan oruç bana sıkıcı geliyordu. Alevi kesiminde bu iş daha az şekil şemale bağlı olduğu için, Alevilik felsefesi hep bana yakın geldi. Ancak kendimi ne Alevi ne de Sünni olarak tanımlıyorum.
* Sünnilik hakkında nasıl bilgilendiniz? Okulda din kültürü ve ahlak bilgisi derslerinde Sünniliği, namaz sürelerini öğrendim. Daha sonra merak duydum. Kitaplar aldım, kendimce araştırmalar yaptım.
İLİŞKİLİ HABERLER
Aşkları ne mezhep ne de aşiret tanıyor
Yayın tarihi: 10 Haziran 2007, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/06/10//haber,2E048F42939B4C30A3CE4730FAC1934A.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.