Kimse bir diğerinin üzerine sorumluluğu yüklemeye kalkmasın.
Merkez sağda bütünleşmeyi, liderlerin birinci çemberinde yer alan kendilerine en yakın olan isimler engelledi.
Daha önce de bu sütunda yer aldığı gibi; hepsi ikbalini, bireysel edinimlerini, ahbap çavuş ilişkilerini, gönül bağlarını ön plana koydu.
Liderler de sürecin başından sonuna kadar onların getirdiği mesajlara, söylentilere inandı.
Bir araya gelip ortaya çıkan sıkıntıların çözüm merkezi olmaktan uzaklaştı.
Haklarında söylenti olmasına rağmen bütünleşmeyi engelleme çabası içinde olanlara karşı, masaya yumruğunu vuramadı.
Liderliklerini ortaya koyup,
"Ne yapıyorsunuz, çekilin kenara" diyemedi.
Sonuçta, Anavatan 25 yıl sonra seçime giremeyen duruma düştü.
DYP isminde iyi performans çıkaran, DP olunca da yönü gibi ayakları da bir sola bir sağa kaldırılan kıratın ise başı döndü.
Ayağı da burkuldu... Şimdi, bu sürece balta vuranlar bazı mazeretleri ileri sürüp yine bu işin içinden sıyrılmak isteyecektir.
Ancak herkesin Meclis Taburu'nun girişinde yıllarca asılı duran şu sözü anımsaması gerekir:
"Hiçbir mazeret başarının yerini tutmaz..." Bütünleşmeyi bozanlar DP ve Anavatan bütünleşmesinin önünü kesen 4 grubu irdelersek.
1-Bütünleşmeye baştan taraf olmayanlar: Partiyi ofis gibi kullanıyor, bütünleşme olması halinde kendisine yer kalmayacağına inanıyordu. Bazıları da AK Parti'nin iktidarından zaten memnundu.
2-Kişisel edinimciler: Partinin önüne kendi çıkarlarını koydu. Bütünleşme olması halinde listede sırasını kaptıracağına inandı. Bazı nedenlerle söz verdiği kişileri listeye yerleştirememe kaygısına kapıldı. Liderlerin yakınından uzaklaştırılmaları da kırılmış testiyi yapıştırmaya yetmedi.
3-'Bana da bir koltuk'çular: Bütünleşme bitip, seçim ittifakı olasılığı gündeme gelince ortaya çıktılar. Bir gece önce DP listesinden Anavatanlı adayların gösterileceği yerler imza ile protokol altına alınmasına rağmen,
"Bana da iyi bir yerden sıra bulun; İstanbul, Ankara, İzmir'den yer boşaltın; Antalya, Muğla'da şu isimler olmazsa olmaz" uğraşına girdi. Karşı taraf da boş durmadı. "Bizim arkadaşlar varken, o sırayı onlara niye kaptırıyoruz" diyerek yangına benzin döktü. Listelerin YSK'ya teslimine bir saat kala ittifak da bitti.
4-Zaten kaçacak olanlar: Bütünleşme olmayınca, her iki partinin barajı aşamayacağını düşünenler, bunun altında kalmak istemedi. Bazıları yerini beğenmemeyi, bazıları yaşanan gelişmeleri bahane etti. İttifak oluşumuna destek yerine,
"bu da olmaz" yoluna gitti.
Bundan sonrası Merkez sağda bundan sonra bütünleşme olur mu?
Her iki lider de gördükleri ve yaşadıklarından doğru sonuç çıkarırsa soruya
"Evet" yanıtını vermek olası.
Nitekim, DP lideri
Ağar, bütünleşmenin seçim sonrası olacağını söyledi.
Anavatan lideri
Mumcu ise
"konuşmama" kararı aldı.
Şimdi DP'nin seçimde çıkaracağı performans önemli.
Çünkü bütünleşme çalışmaları sırasında barajı geçebileceğine ilişkin öngörüler bugün yok.
Oylarının CHP, MHP ve AKP'ye akmasının önünü kesip yüzde 10 barajını aşarsa bütünleşme kolaylaşır.
Hazine yardımını beraberinde getirecek yüzde 7'nin altına inerse de işi zorlaşır.
Yeni oluşum ve limanlara kapı aralar.
Yayın tarihi: 10 Haziran 2007, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/06/10//sarikaya.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.