kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 9 Haziran 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Hayvanlar âleminin mühendisleri

Mucit hayvanlar, güç durumların üstesinden gelmek için sayısız yeniliğe imza atıyor. Araştırmacılar bu yaratıcılığın kaynağını keşfetmeye çalışıyor..
Dokumacıkuşunun ördüğü borumsu yuva girişi; çulhakuşunun bir ağaç dalının ucuna asılı olarak ördüğü yuvalar; çömlekçikuşunun çamurla kuru otları karıştırarak inşa ettiği küremsi evi; kolibrinin dala asılı yüksük büyüklüğündeki yuvası veya kırlangıç kolonisinin harcını çamurla kardığı yuva zincirleri... Farklı hayvan topluluklarında görülen beceri ve yeteneklerin kökenini irdeleyen araştırmalar yakın tarihlere dayanıyor. Hayvanların uyguladığı yenilikler, birkaç yıldır sistematik olarak doğada ve laboratuvar ortamında gözlemlenerek kayda alınıyor. Bilimsel olarak kabul edilmiş icatlara sert kabuklu yiyecekleri kırmak için sopa ve taşları çekiç gibi kullanan şempanzeler; gür tüylü uzun kuyruklarını suda ıslatıp emen ve su ihtiyaçlarını bu şekilde gideren makiler; balık yakalamak için böcek, yaprak yahut dalları yem olarak suya atan balıkçıllar; kozalakların içindeki besleyici çekirdeklere ulaşmayı öğrendikten sonra sincaplar sayılabilir. Hayvanların icatları üzerine araştırmalar yürüten Simon Reader, Kevin Laland ve Louis Lefebvre'in savları bu yönde. İskoçya'daki Utrecht Üniversitesi'nden Reader ve St. Andrews Üniversitesi'nden Laland primatoloji alanında yazılmış ikibin raporun 533'ünde parlak fikirli maymunlardan söz ediliyor. Yaklaşık 30 yıllık sürede yapılmış çalışmalardan taradıkları gözlem ve olguları değerlendiren üç biyolog, alışılmışın dışındaki davranışların uzun süredir bilindiğini, ancak göz ardı edildiğini ispatladı. Yuvaları oluşturan bütün malzemelerin kendilerine özgü işlevleri var: Dallar, ibreler, saplar, otlar, sarmaşıklar, yapraklar, başaklar, kökler, kıllar, tüyler, yosunlar, likenler, topraklar... Araştırmalara göre mucitler baskın üyeler arasından çıkmıyor. Düşmanların, rakiplerin, gruptaki gerilimlerin ya da açlığın yol açtığı baskılar karşısında parlak fikirlerin fitilini ateşleyecek kıvılcımlar uçuşmaya başlıyor. Mauritus doğanlarında olduğu gibi. Nesiller boyu yuva yapmak için ağaç kovuklarını kullanan bu kuşlar, herkes nesillerinin tükeneceğine kesin gözüyle bakarken, 1974'te çiftlerden biri, dik bir yamaca yerleşerek kuluçkaya yattı ve yavru büyütmeyi başardı. Sonraki nesiller bu yöntemi benimseyerek maymunların ulaşamayacağı kayalıklarda yuvalandı. Tür, gösterdiği esneklik sayesinde yok olma tehdidinden kurtulmuş oldu. Kuşbilimci Collias bugün hâlâ kullanılan temel yuva tiplerinin soyağacını çıkardı. Bu tablodan elenme baskısının tüylü ekosistem mühendislerini nasıl sürekli yeni buluşlara zorladığını görmek mümkün. Kuşların yağmura, soğuğa, çok fazla güneşe ya da düşmanların keskin bakışlarına karşı başlarını sokacak bir çatı bulmalarıyla birlikte, gelişimin yeni bir basamağına da ulaşılmış oldu. Bu küçük inşaatçılar, doğal boşlukları sahiplenenlerle eşit statüye kavuştular. (Geo Dergisi'nin haziran sayısından alınmıştır)
Haberin fotoğrafları