Çanakkale'yi tarihten ve de Assos, Ayvalık, Ezine, Kaz Dağları, Küçükkuyu gibi yerlere giderken sadece ulaşımda ara bir durak olarak geçilen bir yer olarak biliriz. Aslında Çanakkale'yi tek başına incelemek ve yaklaşık 25 bin öğrencisi ile genç bir şehir olduğunu öğrenmek gerek. Çanakkale üzümü, şarabı, peyniri, peynir tatlısı, sardalyesi, balığı, kekiği, zeytinyağı ve unuttuğum birçok güzelliğiyle harika bir şehir. Geçen hafta yaklaşık üç günlük bir seyahat ile toplamda 1.100 km. yol yaparak gezdiğimiz Çanakkale'ye H.O.G (Harley Davidson Owners Group) ile birlikte gittik. Üç gün boyunca hem motosiklet keyfimizi hem de Çanakkale'yi görme şansına sahip olduk. Bence bizim gibi siz de İstanbul'dan başlayan, Tekirdağ köfte molası ile devam eden ve Malkara, Keşan, Koru Dağları, Bolayır, Gelibolu, Eceabat ve Kilitbahir üzerinden feribotla Çanakkale'ye ulaşabilirsiniz. Sonrasında Ezine üzerinden Kaz Dağları'na gidip orada Ayazma, Evciler köyünde şelale içinde alabalığınızı yiyebilirsiniz. Ertesi gün dönüşünüzü ise Çardak, Lapseki, Biga, Bandırma, Karacabey ve Bursa üzerinden yapabilirsiniz. Tabii ki Bursa'da bir İskender yemeden yola devam etmeyin (bu arada şu ana kadar saydığım tüm rotadaki yolların doğası ve güzelliğini anlatmaya satırlar yetmez). Yemek molasından sonra Gemlik, Orhangazi yolundan Yalova'ya gelerek, Pendik'e geçeceğiniz hızlı feribota binerek İstanbul' a geri dönebilirsiniz. Bu gezi ve planlama için HOG grubunu tebrik ediyor ve bundan sonraki yeni rotalarında da yanlarında olacağıma şimdiden söz veriyorum.
Bugünkü Tüm Yazıları
Hafta sonu Çanakkale'deydik
Yayın tarihi: 9 Haziran 2007, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/06/09/ct/kalkavan.html
Tüm hakları saklıdır.