kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 9 Haziran 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Belma Canciğer Müjde, 6 yaşındaki kızı Ecesu ve 3 yaşındaki oğlu Arda ile vakit geçirmeyi çok seviyor.

'Annelik beni planlı yaptı'

Oyuncu Belma Canciğer Müjde, kızı Ecesu ve oğlu Arda'dan sonra hayatının çok değiştiğini söylüyor. Eşi Gani Müjde'nin ise çocuklarla az ama kaliteli zaman geçirdiğini anlatıyor..
- Biz sizi oyuncu olarak tanıyoruz, bize biraz anne Belma Canciğer'den bahseder misiniz?
- İki tane çocuğum var. Ecesu 6, Arda 3 yaşında. Bazen çok iyi anlaşıyorlar. Aralarında ilginç oyunlar geliştirmişler. Örneğin Arda bazen "Anne gel," diye bağırıyor, ben de koşup gidiyorum, meğer Ecesu'ya "Anne" diyormuş, o da "Gel oğlum," deyip, onu kucaklıyor. Ama bazen de çok didişiyorlar, işte o anlar çok kötü.

- Anne olmak hayatınızda neleri değiştirdi?
- Anne olmanın çok güzel bir duygu olduğunu tahmin edebiliyordum ama nelerle karşılaşabileceğimi bilmiyordum. Herkesin anne olmasını diliyorum çünkü annelik muhteşem bir duygu. Tabii ki inanılmaz yorucu ve gerçekten bir meslek. Çünkü bana 24 saat yetmiyor. Bir de çalışan anne olmak ayrıca zor.

- Bebeklikleri zor geçti mi, yordular mı sizi?
- Aslında çok yorucu değillerdi. (Düşünüyor) Ya da hatırlamıyorum, o günleri unutmuşum.

- Zaten "Kadınlar yaşadıkları zorlukları unutmasalar, bir daha kolay kolay yeni bir çocuk yapamaz," derler. Doğru mu sizce?
- Öyle diyorlar, evet. Aslında bu eskiden geçerliymiş bence çünkü eskiden normal doğum yapılırmış. Şimdi kimse normal doğum yapmıyor. O nedenle eski kadınlar için kullanılıyor bu deyim daha çok. Çünkü gerçekten normal doğum çok acılı oluyormuş.

- Herkesin istediği gibi bir kız ve erkek annesisiniz. Kendinizi şanslı hissediyor musunuz?
- Şanslıyım herhalde. Dünyada bir sürü insan bir kızı, bir oğlu olsun istiyor çünkü. Ama bizim aile kızımı o kadar çok sevmişti ki, Gani de dahil olmak üzere, hepsi ikincinin de kız olmasını istedi. Bir tek ben oğlan istedim ve Allah gönlüme göre verdi.

- Anne olmayan kadınların anne olan hemcinslerini anlaması biraz zordur, annelerin ortak sohbet konusu çocuklarıdır, derler. Bu görüşe katılıyor musunuz?
- Evet, anneler bir araya geldiklerinde inanılmaz derecede çocuklarını konuşurlar. Bu anne olmayan biri için, katlanır bir durum değildir ve genelde sıkılırlar. Aslında bu sadece anne olmakla da ilgili değil, yaş ortalaması bile değiştiriyor sohbet konusunu. Biz birkaç anne toplanınca, genelde okul muhabbeti yapıyoruz. Çocuğu o dönemi atlatmış anne bile sıkılıyor bu sohbetten.

- Peki kız çocuklar babalarına, erkek çocuklar annelerine düşkün olur genellemesi sizin ailede ne kadar geçerli?
- Evet, Ecesu babasına düşkün. Oğlum da bana çok düşkün. Arda Boğa burcu bir de, Boğa burcu da anneye çok düşkün olurmuş. Ecesu da Balık burcu ve hakikaten bir hayli duygusal.

- Gani Bey, çocuklar konusunda eşine destek olan babalardan mıdır, yoksa çocukları uzaktan sevmeyi tercih edenlerden mi?
- Doğru mu cevap vereyim? (Gülüyor) Klasik bir Türk erkeği işte. Uzaktan seven babalardan biraz Gani. O çok yoğun çalışan bir insan. Ben daha çok ilgileniyorum çocuklarla. Ama o çocuklarla kaliteli zaman geçirmeyi biliyor. En azından hafta sonları çocukları sinemaya götürüyor, onlarla çok güzel oyunlar oynuyor, çok güzel bir, iki saat geçiriyorlar.

- Anne de baba da sanatçı, peki Ecesu ve Arda'nın sanatın bir dalına ilgisi var mı?
- Galiba var çünkü Ecesu'nun gösterisine gittik ve sahnede çok başarılıydı. Diğer veliler de tebrik edip, "Armut dibine düşermiş," dediler. Ama oyunculuk onun ilgi alanına hiç girmiyor. Babasının mesleğine biraz daha yakın hissediyor kendini. Geçenlerde sinema yazarı olmak istediğini söyledi çünkü. Ayrıca resme de çok kabiliyetli, çok güzel resimler yapıyor. Arda içinse çok erken daha, şimdilik arabalara çok meraklı. (Arda söze giriyor ve büyüyünce Batman olmak istediğini söylüyor.)

- Anne olmadan önceki Belma'yla anne Belma arasında bir fark var mı?
- Uçurum gibi, inanılmaz bir fark var. Bavul kapıda yaşayan, her yere giden ben, şimdi evden dışarı çıkmıyorum. Sürekli evimde vakit geçireyim, çocuklarla olayım istiyorum. Hayata bakış açınız, yaşam tarzınız, planınız, programınız, her şeyiniz çocuklara göre değişiyor. Ben bu kadar planlı, programlı bir insan değildim. Bir de önceden hep ben merkezciydim, şimdi çocuklarıma endeksli yaşıyorum.