Güvenli ve bağımsız çocuklar yetiştirmek...
PROF. DR. NORMA RAZON EĞİTİM DANIŞMANI PEDAGOG
Günümüzde eğitimin amacı: Çocuğu geleceğe hazırlamak, değişen yaşam koşullarına uyum sağlayacak, günü geldiğinde güvenli ve bağımsız bir birey olarak toplumda yerini alacak şekilde yetiştirmektir. Çocuğunu bilinçli olarak eğitmek; onu tanımak, yetenek ve yetersizliklerini belirlemek, onu özelliklerine uygun olarak yönlendirmek, bedensel, zihinsel, duygusal ve sosyal olgunluk kazanarak büyümesini sağlamak, cinsel kimlik ve kişilik yapısı oluşurken ona rehberlik etmektir. Çocuğun sağlıklı büyümesi, iyi gelişmesi, huzurlu, mutlu olması ve kendine güvenmesi, temel ihtiyaçlarının karşılanması ile mümkün. Biz de burada temel ihtiyaçlardan sevgi, ilgi, güven ve bağımsızlık üzerinde duracağız. Çocuk her gelişim aşamasında sevgi bekler. Yaşamın ilk yıllarında insan yavrusunun beklediği sevgi, karşılıksız sevgidir. Bu sevginin niteliği ve niceliği, çocuğun tüm yaşamını etkiler. Sevgi ile büyüyen çocuk, huzurlu ve mutlu olur, çevresiyle iyi ilişkiler kurar. Çocuğun duygusal yaşamını şekillendiren sevgi, dengeli, tutarlı ve ölçülü olmalı. Çocuğa aşırı sevgi gösterisinde bulunmak veya şımarır korkusuyla sevgi göstermemek, kaçınılması gereken anne baba davranışlarıdır. Çocuğu ailenin yaşam odağı haline getirmek, kardeşler arasında ayırım yapmak, bir sorunu olduğunda çocuğa aşırı ilgi göstermek, sorun yansıtmadığında ilgiyi esirgemek, belli davranışları ile aşırı ilgilenirken belli özelliklerine ilgi göstermemek, başarılarını görmezden gelmek veya abartmak, başarısızlıkları ile ilgilenmemek veya aşırı duyarlı davranmak, yapılmaması gereken eğitimsel hatalar. Çünkü çocuğun ihtiyaç duyduğu ilgi; ölçülü, devamlı ve kararlı olmalı. Anne baba ilgisine doymayan çocuk, ilgi odağı olmak için, yaşının gerektirdiğinin aksine bebeksi veya fazla olgun davranmak, hastalığa sığınmak, ceza gerektiren davranışlarda bulunmak, yalan söylemek hatta çalmak gibi olumsuzluklarla ilgi almayı başarabilir. Bu durumlarda anne babaya düşen görev; çocuğa anlayışla yaklaşmak, duygularını kabullenmek, hatalarını konuşmak, davranışlarını düzenlemek ve ilgi ihtiyacını olumlu tepkilerle gidermek. Dengeli sevgi, ölçülü ilgi, çocukta güven duygusu yaratır. Sevgi ve ilgi ile büyüyen çocuk, ailesine, çevresine ve kendisine güvenir. Ailenin eğitim anlayışının istikrarlı, uygulanan disiplinin de tutarlı olması, kuralların değişken olmaması, serbestlik sınırlarının belirgin, değer yargılarının da net olması, çocuğun kendini güvende hissetmesini sağlar. Ortamına ve kendine güvenmeyen insanın, benlik algısı olumsuz, özgüveni düşük olur. Kendi başına karar veremez, seçim yapamaz, kendini kanıtlayamaz, hakkını savunamaz. Çocuğa kendisini kanıtlaması ve bağımsız olması için fırsat verilmeli. Demokratik bir ailede çocuk, belli bir konuda görüşünü söyleyebilir, yaşanan ortak bir sorunla ilgili çözümlerini önerebilir, seçimlerini ve tercihlerini savunabilir. Çünkü görüşüne saygı gösterileceğini, hatasının yargılanmadan düzeltileceğini bilir. Bu ortamda büyüyen çocuk girişken ve yeniliklere açık olur, sorumluluk almaktan çekinmez. Çocuğa sürekli hizmet etmek, öz bakım becerilerini zamanında kazandırmamak, onun adına iş yapmak, her istediğini anında almak, başarısızlıkla yüzleşmesini engellemek, çocuğun bağımsızlaşmasını geciktiren, özgürlüğünü de kısıtlayan eğitim hataları. Özgüveni tam, özgür çocuklar yetiştirmenin yolu; onları sevgi ile büyütmek, ilgiyle izlemek, onlara sevildiklerini ve istendiklerini hissettirmek, özgüvenlerini ve bağımsızlıklarını desteklemekten geçer.
Yayın tarihi: 9 Haziran 2007, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/06/09/ct/haber,7A9A2EE0BE44406AA51F057F0CC63F87.html
Tüm hakları saklıdır.