Yunanlı filozof Aristoteles dostluğu tanımlarken şöyle demiş:
"Dostluk bir ruhun iki bedende yaşayabilmesidir." Biz böyle bir dostluğa Bosna'da tanık olduk. Dilleri farklı, dinleri aynı iki ülke insanının birbirlerine duyduğu sevgiyi ve yaşadıkları dostluğu hem kentte hem de statta gördük. Türk ve Bosna bayrakları Saraybosna Stadı'nın tribünlerinde kol kolaydı. Türk seyircilerin
"Bosna, Bosna" tezahüratlarına Bosnalılar da
"Türkiye,Türkiye" şeklinde cevap verdi. Bosna'daki bu sevgi ve dostluk görüntüsü gelecek yıl Türkiye'deki tribünlerde de yaşanır.
Türkiye kazandığında Euro 2008 biletinin yarısını cebine koyacaktı. Bosna için umut ve fırsat maçıydı. Biz avucumuzdaki şansı iyi kullanamadık; iki kez öne geçmemize rağmen savunma hataları yüzünden kaybettik ve liderlikten düştük. Bu sonuçla Norveç'i de havaya soktuk.
Türk futbolcusunun lig sonrası kafaca girdiği tatil havasının kurbanı olduk. Karşımızda genç, dinamik, inatçı, koşan ve istekli bir Bosna bulduk. Biz ise kopuk kopuktuk, maçı kazanacak konsantrasyon ve ciddiyete sahip değildik. TERİM'İN DUYGUSAL HATASI Ancak takım tercihinde Terim'in duygusal davranışının da hatası vardı. Aylardır maç oynamayan Rüştü'yü ilk 11'de oynatmanın bedelini ağır ödedik. Tümer'in ve Emre'nin yokluğunda Yıldıray'ı kulübede tutmak büyük hataydı. Gökdeniz orta alanı kontrol edemedi, ilk yarı sadece Arda'nın bölgesinden Tuncay ile destekli ataklar yapmaya çalıştık. En büyük silahımız olan ayağa isabetli pas oynama özelliğimizi sahaya yansıtamadık. Çünkü bedenler sahadaydı ama akıllar tatildeydi.
Bosnalılar tıpkı Norveç'teki gibi bir uğur denediler, ilk golü yedikten sonra sahaya meşalaler atıp oyunu soğuttular, millilerimizin pamuk ipliğine bağlı konsantrasyonunu da kopardılar. Ama biz bu tuzağa düşmemeliydik.
"Büyük takımız" demekle maç kazanılmıyor. Rakipten fazla koşmaz, mücadele etmezsen kaybedersin. Bazı oyuncularımız da antrenman maçı havasındaydı. Düzgün topa vurmaları gereken yerde artistik vuruşları tercih edince pozisyonları harcadık.
Futbolda formayı dağıtırken hoca olarak adaletli olacaksın. Serdar'ı oynatmayıp Volkan'ı çağırmazsan, Rüştü'ye forma verip risk alırsan cezalandırılırsın. Ben Rüştü'ye kötü kaleci demiyorum. Ama hazır değil. Gökhan'ın yerine oynayan Emre Aşık çok başarılıydı. Ona da haksızlık yapıldı. Terim yenilmemiş kadroyu duygusal bir biçimde bozunca maçı kaybettik.
Yayın tarihi: 3 Haziran 2007, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/06/03//tuzemen.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.