Yazın iki bombası

Pek çoğumuzun tatil programı erken gelen seçim haberiyle altüst oldu. Ancak 22 Temmuz'a kadar mecburen İstanbul'da kalacaklar hiç üzülmesin, çünkü bu yazı İstanbul'da geçirmek için çok sebep var. Cazseverler için en cazip olanı kuşkusuz İstanbul Kültür Sanat Vakfı'nın düzenlediği 14. Uluslararası İstanbul Caz Festivali... Bu yıl 3-18 Temmuz arası 11 ayrı mekânda, 40 ayrı konser ve 200 müzisyenin katılımıyla gerçekleşecek festival, gerçekten çok iddialı bir listeye sahip. Festival listesine geçmeden önce yürekleri ferahlatacak bir bilgiyi de paylaşalım; bu konserler herkese, her keseye uygun. Festivalin en pahalı bileti 200, en ucuz bileti ise 10 YTL. Ama bu rakamlar sizi şaşırtmasın, bu iki fiyat aralığında çok sayıda kategori mevcut. Yani festivalin en baş döndüren konserlerine bile 30-50 YTL civarında bilet bulabilmek mümkün. Festivalin bu yıl oldukça çeşitlenen mekânlarından da kısaca bahsetmek gerek. Geniş katılım olması beklenen altı konser, festivalin alıştığımız mekanı Harbiye Açıkhava Sahnesi'nde yapılcak. Aya İrini Kilisesi de listede yer alıyor. Sepetçiler Kasrı ve Esma Sultan Yalısı'nda düzenlenecek dört konser ise caz severlere Boğaz'da caz keyfini yaşatacak. İKSV'nin bu yılki keşifleri ise; Harbiye'deki Şan Tiyatrosu, Fransız Kültür Merkezi avlusu ve İstanbul Modern Heykel Bahçesi. Bu arada kulüp performansları da festivalin listesinde yer alıyor. Bu konserlerin ev sahipliğini ise İstanbul Jazz Center ve Nardis Jazz Club yapıyor.

VE NORAH JONES...
Nihayet geldik listeye... Pek çok internet sitesinin forumlarında uzun zamandır konuşulan bir söylenti gerçeğe dönüşüyor ve Grammy'li Norah Jones Türkiye'ye geliyor. Jones'un konseri Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi'nde yapılacak. Festivalin heyecan yaratan diğer bir ismi ise Robin Gibb, yani tüm zamanların en popüler beş grubu arasında sayılan Bee Gees'in üç kardeşinden biri. How Can You Mend a Broken Heart ve How Deep is Your Love gibi efsane parçaların yaratıcısı Gibb'e, Açıkhava'daki konserinde Filarmonia İstanbul Orkestrası da eşlik edecek. Festivale, özel bir proje ile ünlü yönetmen Spike Lee'nin katılacak olması ise bir başka sürpriz. Daha önce New York, Chicago gibi dünya şehirlerinde sahnelenen konserin açılışını Lee yapacak, beraberindeki orkestra ise onun filmlerinin müziklerini seslendirecek. Harbiye Sahnesi'ndeki Cassandra Wilson, Bryan Ferry, Jazz at Lincoln Center Orkestra ve Robert Plant&The Strange Sensation konserleri ise festivalin diğer gözbebekleri...

USTALARA SAYGI
Festival, bu yılki konserlerle adeta büyük ustalara da saygı duruşunda bulunuyor. Örneğin, Robin Gibb konseri, geçen yıl kaybettiğimiz Arif Mardin ve Ahmet Ertegün'e ithaf ediliyor. Efsane yorumcu Frank Sinatra da bu yaz bir anlamda aramızda olacak. Geçen yıl, yol arkadaşı ve belki de onun en büyük mirasçısı Paul Anka'nın konserinde de duygulu şekilde anılan Sinatra, bu kez ünlü pop sanatçısı Michael Bolton'la sahnelerde olacak. Bolton, New York, New York ve Fly Me to the Moon gibi pek çok liste başı Sinatra şarkısı seslendirecek. Festivalin klüp programlarında yer alan bir başka sürpriz isim ise Freddy Cole, yani unutulmaz yorumcu Nat King Cole'un kardeşi. Ayrıca Fransız Kültür Merkezi avlusunda düzenlenecek olan Sibel Köse Trio ve Michiel Brostlap konseri Nükhet Ruacan, yine aynı mekândaki Selçuk Sun ve Bodil Niska Quartet konseri ise Süheyl Denizci'ye ithaf ediliyor.