kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 2 Haziran 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Cumartesi SABAH 
ATİLLA DORSAY

Cannes 2007‘den portreler ve izlenimler

Cannes şenliği bu yıl ülkemizde hayli ilgi gördü. Ama tam gerektiği gibi değil!... Basının büyük bölümü filmlere ya da uluslararası çaptaki ünlülere, Nurgül Yeşilçay'ın giysisine veya ayakkabılarına gösterdikleri ilginin onda birini bile göstermediler!... Her olay gibi bunu da biraz alaturkalaştırdık, kendimize göre ele aldık. Bu yazıda Cannes 2007'den bizim basına pek yansımayan kimi olayları ve ünlüleri resimlerle sunmak istiyorum.

1- Nereden çeksen güzel
Angelina Jolie kadar güzel resim veren bir kadına rastlamadım. Basın toplantısında gözler hep üzerindeydi ve nasıl, nerden çekerseniz çekin, kadın çok güzel çıkıyordu. Brad Pitt de bunun farkında olduğu için onun yanına oturmamış, masanın ta öbür ucunu seçmişti. Ve Pitt, tüm ününe ve yakışıklılığına rağmen, o gün eşinin gölgesinde kaldı. Üstelik Jolie, dünya olaylarını yakından izleyen, çeşitli sorunlarda sorumluluk taşıyan ve siyasal içerikli girişimlerde yer alan bir yıldız olarak da ilgi çekti.

2- Scorsese'den sinema dersi
Benim için belki en önemli olay, daha önce hiç karşılaşmadığım sinema dehası Martin Scorsese'yi yakından izlemek oldu. Ünlü yönetmen hem bir 'sinema dersi' verip sinemasını anlattı, hem de aralarında Fatih Akın'ın da bulunduğu dünya sinemasından 10 kadar yönetmenle yaptığı basın toplantısında, dünya sinema mirasını (bu arada belki kayıp Türk filmlerini de) kurtarmak için başlattığı önemli girişimi anlattı. Bu olay, kuşku yok ki Akın için de onur verici bir durumdu. Bu önemli konuyu ilk fırsatta daha geniş biçimde ele alacağım.

3- Amerikan tarzı eğlence
Gelecek hafta gösterime girecek olan Ocean's 13 ekibi de, Al Pacino dışında tümüyle ordaydı. Ama en çok ilgiyi George Clooney çekti. Brad Pitt, Matt Damon, Ellen Barkin, Andy Garcia gibi yıldızlar onun gölgesinde kaldı. Üstelik son derece hazırcevaptı ve espriliydi. Ve tüm oyuncular, Clooney'in önderliğinde, basın toplantısını kendi aralarında büyük bir eğlenceye, Amerikan tarzı bir bitip tükenmeyen şakalaşmaya çevirdiler. Resimde Clooney, bu serinin yönetmeni Steven Soderbergh'le görülüyor.

4- Bir oğul eksikti

Şenlikteki sinema devlerinden biri de Oscar'lı büyük oyuncu Robert Duvall oldu. Duvall yarışmada gösterilen, ama beğenildiği halde ödül listesine giremeyen polisiye sineması örneği We Own the Night/Gecenin Sahibi Biziz filminde yaşlı bir New York polis komiserini oynuyordu. Duvall basın toplantısında 'her ülkenin iyi bir polise ihtiyaç duyduğunu ve bu olmadan hiçbir toplumun rahat edemeyeceğini' savundu. Filmde oğlunu oynayan Joaquin Phoenix ve güzel Eva Mendes de gelmişlerdi, ama 'diğer oğul' Mark Wahlberg Cannes'a gelmeyerek hayranlarını üzdü.

5- İstanbul'a gelmişti

Korku filmleri ustası Dario Argento'nun güzel ve yetenekli kızı Asia Argento, artık dünya sinemasının önde gelen isimlerinden biri: Hem oyuncu hem de yönetmen olarak... İstanbul festivali sırasında bir filmi dolayısıyla ülkemize gelen sanatçı, aynı zamanda bir kulüpte DJ'lik yapmıştı. Argento, Cannes'da tam üç filmde birden perdeye geldi. Resimde onu, bunlardan en ilginci olan ve yarışmaya katılan Catherine Breillat filmi Eski Bir Metres'in basın toplantısında görüyoruz. Filmde aynı zamanda Cannes 2007'nin en güzel yüzlerinden Arap kökenli Fuad Ait Aattou adlı bir genç adam var. Filmdeki kadınları birbirine düşüren Fuad, Cannes'da da genç kızların yüreğini hoplattı.

6- Sempatik Michel Piccoli

Jüride yer alan ünlü Fransız oyuncusu Michel Piccoli, her zamanki gibi son derece sempatik ve şakacı halleriyle gönülleri fethetti, sanırım Orhan Pamuk'la da iyi dost oldu. En son İstanbul festivalinde yer alan Güz Bahçeleri filminde yaşlı bir anne (!) olarak karşımıza gelen 82 yaşındaki oyuncu, kuşku yok ki Fransız ve de dünya sinemasının devlerinden biriydi ve bu yaşta bile jürilik gibi zor işleri yüklenmesi hayli şaşırtıcıydı. Resimde onu katıldığı bir jüri yemeğinde görüyoruz.

7- Portekizli güzel
Portekizli güzel yıldız, Pulp Fiction veya Henry ve June gibi filmlerden tanıdığımız Maria de Medeiros, ülkesini uluslararası planda temsil eden sayılı sanatçılardan biri. Sanatçı zaman zaman yönetmenlik de yapıyor: Ülkemizde Nisan Devrimi filmini görmüştük. De Medeiros, Cannes'daki jürinin üyelerindendi. Onu çok yakından görüp resimlerini çekebildiğime çok sevindim.