kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 29 Mayıs 2007, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
ERGUN BABAHAN

NATO ve AB'ye karşı olmak

Büyük resim için tıklayın
Sayın Deniz Baykal, gazetelere yaptığı açıklamalarda AB veya NATO'ya karşı olmak gibi bir durumun söz konusu olamayacağının altını çizmişti.
Ancak CHP'nin de destek verdiği Cumhuriyet mitinglerini düzenleyen Atatürkçü Düşünce Derneği'nin iki üst düzey yöneticisi, Londra'da yaptıkları konuşmalarda tam da böyle bir öneride bulunmuş.
Tuncer Kılınç, MGK Genel Sekreteri iken de benzer bir öneride bulunmuş ve Türkiye'nin Batı'ya alternatif olarak Rusya, Çin, İran, Hindistan ittifakını düşünmesi gerektiğini savunmuştu.
Türkiye'nin dış politikasının temelleri de Atatürk döneminde atılmıştır ve Batı'ya dönüktür.
Bu çizgi laiklik, demokratiklik kadar önemlidir.
Türkiye'yi bölge ülkelerinden ayrı bir yerde konumlandıran, modernleşmesine ve gelişmesine katkıda bulunan bir çizgidir bu.
Ülkemiz Güney Amerika gibi yıllarca askeri rejimler tarafından yönetilen bir ülke haline gelmediyse, NATO'nun da, AB politikalarının da bunda önemi büyüktür.
Türkiye, Batı'ya demir atması sayesinde demokratik, laik bir hukuk devleti olma yolunda çok önemli adımlar atabilmiştir.
Ordusu da bu sayede güçlenmiş ve bölgenin en önemli silahlı kuvvetlerinden biri haline gelmiştir.
Batı çapasından kopmuş bir Türkiye'nin nerelere savrulabileceği meçhuldür.
O yüzden dış politikaya yönelik önerilerde bulunan insanlar, hele bir de emekli general unvanı taşıyorlarsa, açıklamalarına dikkat etmek durumundadır.
Çünkü onların her açıklaması bir biçimde kurumsal tavır olarak algılanabilmektedir.
Eğer Batı ile bağlarımızı koparırsak sadece demokratik hukuk devleti tehlikeye girmez, laiklik ilkesi de ciddi tehdit alır. Bu ülkenin kurucuları zamanında bu gerçeği gördüğü için temel dış politikalarını böyle belirlemiştir.
Atatürkçülüğü sadece laiklikten ibaret sanıp geri kalan ilkelerin işine gelmeyeninden vazgeçmek gibi bir lüksü yoktur.
Onun için ülkeye oturdukları yerden temel dış politika önerilerinde bulunanların daha sorumlu davranmaları bir zorunluluktur.