kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 28 Mayıs 2007, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Tiyatrocu olmasaydım yine oyun oynayabilmek için çocuk olurdum

Tiyatro sevgisini bu sözlerle anlatan Müjdat Gezen, sahibi olduğu sanat merkezinde oyuncular yetiştiriyor, tiyatrosunda oyunlar sergiliyor, huzur evinde sanata yıllarını vermiş ustalarını ağırlıyor. Gezen, geçen 50 yılını anlattı ..
İLİŞKİLİ HABERLER
Tiyatrocu olmasaydım yine oyun oynayabilmek için çocuk olurdum
Müjdat Gezen nasıl bir adam?
İnsan ilişkileri çok iyi olan, parayı pulu çok önemsemeyen, şakacı ve duygusal bir adamdır; bunun yanında kendine göre takıntıları olan, sıkıcı bulduğu ortamları hemen terk eden ve biraz da huysuz bir adamdır.
Çok dostu var mı? Sanat camiasında bazıları çok para kazandı. Ben 'çok para' nasıl kazanılır bilmiyorum, sanırım bundan sonra da öğrenemeyeceğim ama dost nasıl kazanılır onu çok iyi bilirim. Çevremde beni seven gerçek dostlar var ve ben bu konuda şanslı azınlıktanım.

BEKARKEN ÇAPKINDIM
Maddi durumu nasıl?
İyi paralar kazandığım dönemler oldu fakat ben parayı elimde tutmayı bilmem. Eskiden kazanıyordum ve harcıyordum. Şimdilerde her projeden aldığımı sahip olduğum tiyatroya ve sanat merkezine yatırıyorum. 'Ne kadar malın mülkün var?' diye bana ne zaman sorsalar, hiç tereddüt etmeden söylerim; bir ev, bir sanat merkezi, bir tiyatro, bir huzur evi ve sanat merkezimin tam karşısında kira geliri olan bir yerim var. Bunlar yaklaşık 50 senesini camiada geçiren bir insan için normal kazançlar.
Parasını çapkınlığa mı harcadı?
Bekarken çok çapkındım. Öyle fazla gece hayatım, kumarım yoktu ama arkadaşlarla hala yadettiğimiz komik maceralarımız olmuştur. Parayı daha çok kendime harcardım diyeyim.
Tiyatrocu olmak dışında hayali var mıydı? İlkokuldan beri tiyatroyla iç içeyim. Okul yıllarımda bir ara derslerim pek iyi değildi, babam beni karşısına aldı ve ne yapmak istediğimi sordu. Ben de tiyatrocu olmak istediğimi söyledim. 'Tamam ol ama okulunu bitir, okumuş sanatçı her zaman bir adım öndedir' deyince sözünü dinleyip okulumu bitirdim ve tiyatrocu oldum. Eğer tiyatrocu olmasaydım çocuk olurdum; yine oyun oynayabilmek için...

SİNEMA İKİNCİ PLANDA
Sinema tiyatronun gerisinde mi kaldı?
Tiyatro hayatımın yarısıdır diyebilirim, geri kalanı ise ailem ve dostlarımdır. Bir sürü filmde oynadım; ama hiçbirinden tiyatrodan aldığım hazzı duymadım. Tiyatro, seyirciyle birebir iletişimdir, her şeyden önce canlı bir performanstır. Yaptığınız hatanın telafisi yoktur ve siz elinizden geldiğince kusursuz rol yapmalısınız. Bu yüzden sinema, tiyatroya göre ikinci plandadır benim için.
Sulukuleli Roman rolü üzerine yapıştı mı?
Hayır. Ben rollerimi en iyi şekilde oynamaya odaklanıyorum, rol ne zaman benim önüme geçerse o an o rolü oynamayı bırakırım. 'Cennet Mahallesi'nde de böyle olmuştu; 'Yunus' diye bir tiplemeyi canlandırıyordum, dışarıda bana 'Yunus' demeye başladıkları an dizideki rolü bıraktım. Zaten oyunculukta rolden etkilenmek, rolden kendi hayatına alıntı yapmak diye bir şey olmaz. (Esquire/Mayıs)