Türkiye geleceğini istiyor!

Tarih 26 Mayıs 2006. Bu fotoğraf o gün çekildi. Şimdi güzel bir anı! Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin (TOBB) duvarlarını süslüyor. Bir yıl önceki genel kurulda TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, "Eller birleşsin!" diye çok uğraşınca Başbakan Erdoğan, CHP lideri Baykal ve DYP Genel Başkanı Ağar " Eller havaya" demişti.
Güzel günler geride kaldı!
Gün, birlik günü derken, politikada gerilim modası(!) başladı. Artık Erdoğan ile Baykal bir araya gelmiyor.
Uçurum derinleşiyor.
Bu tablo Meclis'i iki kanat arasına sıkıştırıyor. İslamcı liberal kanat ile ulusalcılar kıran kırana çekişiyor. Liberal kanatı AK Parti ve DYP-ANAVATAN birleşmesinden doğan Demokrat Parti temsil ediyor. Ulusalcı kesim, CHP-DSP ittifaklı CHP'yle MHP arasında dönüp duruyor.
Peki, seçimsiz genel kurul yapan TOBB siyasetten ne bekliyor?
TOBB üç konuda değişim istiyor.
- İlki, Türk siyaseti e-bildiri ile ciddi bir dönemeçten geçti. Siyasetin normalleşmesi gerekiyor. O yüzden iyi vitrin hazırlayan partiler öne çıkacak!
- İkincisi, siyasetin merkeze çekilmesi gerekiyor! Aşırı uçlarda, gerilime dayalı politika zarar getiriyor. Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün DYP'den, Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Zafer Çağlayan
AK Parti'den politikaya giriyor. Eğer İstikrar Enstitüsü'nün başında bulunan eski Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti, CHP'den politikaya girmeyi kabul etmiş olsaydı, TOBB iyice rahatlayacaktı!..
- Üçüncüsü, siyasi gündem ekonomi gündemini çalıyor. IMF ve AB çıpasına dayalı ekonomide, seçim sonrası yaşanabilecek kaosun önüne geçmek şart!
Bu duruşuyla TOBB, baskı grubu olarak TÜSİAD'ı solladı! Çünkü TOBB'un tabanını temsil eden Anadolu sermayesinde yangın var. İşsizlik Anadoluyu vuruyor. Susuzluk ve kuraklık çiftçiyi kavuruyor. Yangın büyüyor.
Diyeceksiniz ki, bu yangın neyin nesi?
Sıralayalım.
5084 sayılı ölü doğmuş teşvik yasası iller arasında haksız rekabete yol açtı, teşvik kapsamı dışındaki illerden sermaye kaçıyor. Buna en iyi örnek Gaziantep .
Ülkenin sanayi envanteri olmadığı için ulusal sanayi stratejisi çizilemiyor. İhracat arttıkça ithalat artıyor. Dolayısıyla cari açığın finanse edilmesiyle ilgili sıkıntı korkuya dönüşüyor.
Açıkçası TOBB devalüasyon istemiyor ama bakın ne diyor:
"Makro politikalar tamam. Artık mikro çözüm şart. Dalgalı kura devam. Ama kurun geldiği seviye bizi kaygılandırıyor. Şimdi kendi çıpamızı hazırlamalıyız."
Demek ki TOBB, "kriz günlerini arıyoruz" diyen anadoluyu kucaklayarak, "Türkiye geleceğini istiyor!" mesajını veriyor.
Acaba bu mesaja AK Parti sinirlenecek mi? Gönlünde kırat yatan taban DYP-ANAVATAN birleşmesini nasıl algılayacak?
TÜSİAD'ın davetini reddeden CHP ve MHP, TOBB'da ne diyecek?