Doğum sonrasında eşimin bacak damarlarında oluşan pıhtı, yerinden kopup akciğer damarlarını tıkadı. Pıhtı oluşmasını önlemek üzere kanı sulandıran ilaçlar verildi. Ancak, geçenlerde idrar yollarından kanaması oldu. Yapılan ölçümlerde verilen ilacın etkinliği düşük çıkıyordu. Doktor kanamadan sonra kuşkulanıp, alınan kanı üç ayrı laboratuvara gönderdi. Her üçünden gelen sonuç farklı çıktı. Hangisine güvenip ne yapacağımızı şaşırdık. Laboratuvarları bir denetleyen yok mu? Maalesef Türkiye'de tıbbi laboratuvarların akreditasyonu ve buralarda yapılan tetkiklerin standardizasyonu konusunda tam bir kuralsızlık hakim. Gerek kamuya ve gerekse özel sektöre ait tıbbi laboratuvarların kullandıkları cihaz, malzeme ve yöntemler ile çalıştırdıkları teknik elemanlar ve ortamla ilgili ciddi farklılıklar söz konusu. Bazı kurumların kalite belgesi almaları, bu sorunu çözdükleri anlamına gelmez. Çünkü kalite belgeleri sonucu garanti etmez. Yani toptan kalite yönetimi; uygulanan tanı veya tedavi amaçlı tıbbi işlemlerin doğru sonuç verip vermediğini ölçmez. Sadece işlemlerle ilgili süreçleri tanımlayarak, işlerin bu tanımlara uygun şekilde yürütülüp yürütülmediğini denetler. Oysa, uygulanan tetkik veya tedavi girişiminin istenilen doğru gerekçeyle, amaca uygun, güvenilir biçimde, kabul edilebilir risk/hata sınırları içerisinde, güncel teknolojiyle ve doğru sonuç verecek şekilde yapılıp yapılmadığı ayrıca denetlenmeli. Bu denetim ileri ülkelerde bağımsız ve güvenilir akreditasyon kurumlarınca yapılır. Sosyal güvenlik kurumları ve özel veya kamuya ait sağlık sigortaları da geri ödemelerinde akredite olmayan kurumları dikkate almaz.
DENETLEME SİSTEMİ YOK Oysa, bizde gerek altyapı ve donanımdan ve gerekse ekipman ve malzemeden ve gerekse ihmal ve dikkatsizlikten kaynaklanan ciddi tıbbi hataları bile fark edebilecek bir ölçme, denetleme sistemi yok. Yanlış yere veya eksik tanı konulan olgular, bundan dolayı gereksiz tedaviler alabilirler, tedavisiz kalabilirler, sakat kalabilirler veya ölebilirler. Umarım en kısa zamanda, sektörü akredite olmaya ve standartları yaygınlaştırmaya zorlayan önlemler alınarak, hasta güvenliği sağlanır. Hatalı sonuç vererek hastanın zarar görmesine yol açan kişi veya kurumlar, yasalar karşında sorumludur. Bu nedenle gereken önlemleri alıp, düzenli olarak denetimleri yaptırarak, ürettikleri hizmetin doğruluğunu ve güvenirliğini garantilemek durumundadırlar.
Yayın tarihi: 21 Mayıs 2007, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/05/21/gny/tozlu.html
Tüm hakları saklıdır.