'Faiz kontrolden çıktı tartışılması gerekiyor'

Misafir Odası'nın bu haftaki konuğu da 80'ini devirmiş bir duayen sanayici. Tekfen'in kurucu ortağı Feyyaz Berker. Onun TÜSİAD başkanlığı yaptığı döneme yaşım itibariyle ben yetişemedim. Ama meslek hayatımda çok duydum. Ecevit hükümetine karşı verdikleri gazete ilanının ne kadar etkili olduğu herkesin hafızalarındadır. Şimdi bakıyorum yine, iş dünyasında en etkili, çarpıcı ve gerçek açıklamaları ve yorumları onun jenerasyonu yapıyor. Son gelişmeleri değerlendirmesi için buluştuğumda karşımda dinamik, son derece aklı selim bir sanayici buldum. İsmi ve soyadı itibariyle kendini doğuştan Fenerbahçeli olarak tanımlayan Feyyaz Berker, bir yandan şampiyonluğun sevincini, öte yandan Türkiye'nin öne çıkan sorunlarının sıkıntısını yaşıyor.

* Türkiye ekonomisinin size göre şu andaki en önemli sorunu nedir? Türkiye'nin meselelerini en iyi bilen ve yaşayan iş alemidir. Yatırım yapıyor, risk alıyor, yabancılarla ortak oluyorlar. Bugün Türkiye'nin başındaki faiz yükü artık bizim kontrolümüzden çıkmış durumda. Dünyadaki bu likidite bolluğu, Türkiye'deki para hareketini kontrol altına aldı. Biz muazzam bir faiz ödüyoruz. Kimin sırtından? Türk vatandaşının sırtından. Bunu söylemek çirkin ama gerçek bu. Bunu da açık açık tartışmamız lazım. Ayrım yapmıyorum. Türkiye'nin başta TÜSİAD olmak üzere TOBB ve MÜ- SİAD da dahil olmak üzere dernekler müşterek bir deklarasyon yapmalı.

* Ortak bir deklarasyon yayınlansın diyorsunuz? Peki ne desinler? Bu konularda doğru bildiklerini birlikte söylemeleri lazım. Ne yapılması gerektiğini de söylemeliler. Dışarıya en büyük faizi Türkiye ödüyor. Faiz bir puan fazla olunca para Türkiye'ye kayıyor. Ve bunun böyle kalmasını isteyen menfaat çevreleri var. Bu ne Türk bankalarının ne de Türk işadamlarının kontrolünde. Sizi yatırım yapmaya, başarılı olmaya çalışıyorsunuz. İstihdam yapmaya çalışıyorsunuz ama bakıyorsunuz ki altınız oyulmuş. O zaman ne olacak? O şirket çöker. Çökmesi önemli değil, işadamı o riski göze alıyor ama işçiler işinden oluyor. Bir ekonomik kriz Türkiye'ye çok pahalıya patlar.

* Erken seçime gidiyor olmamız bir sanayici olarak sizi rahatlattı mı? Kesinlikle evet. Bu hükümetin ileriyi görmemesi üzücü. Bazı şeyleri, gerginlikleri görmemesi... Muhalefette de aynı kusuru görüyorum. Ama iktidar daima olayların hakimi olmalı. Böyle olaylara meydan vermemesi lazım. Ama maalesef Türkiye'de tıpkı futbol maçlarında olduğu gibi, toplumlar harekete geçiyor. Sonra kendileri de pişman oluyor. Çünkü ters etki yapıyor, bumerang gibi oklar terse dönüyor. Oysa bu gerginlik hiç olmasa, uzlaşabilseler, olgun davransalar Türkiye kazanacak.

* İş dünyasında tüm bu gelişmelerden ötürü bir endişe var mı? İş dünyası, özellikle TÜSİAD kurulduğu günden beri tarafsız oldu. Hiç bir partinin yanında yer almadı. Aynı paralel de zaman zaman gelmeler, gitmeler oluyor. Son zamanlarda bir kaç toplantıya katıldım. Bu gerginlik yüzünden endişe iki bakımdan sürüyor: Siyasi istikrarsızlık ve bunun getireceği ekonomik kriz Türkiye'ye ne getirecek? Herkes biliyor ki, bu vatandaşın sırtında patlayacak bu büyük endişe. Bu gerginlik, çatışmalar sona ermeli ve akil insanlar olarak artık iş aleminde de, hükümette de bir barış, uzlaşma zemini bulunmalı.

TÜRKİYE LİDER ARIYOR

* TÜSİAD'ın açıklamalarına sinirlenen Başbakan, 'Onlar kendi işine baksın' dedi. Hükümet iş dünyasından eleştiri istemiyor gibi görünüyor... Politikacının genelde işine gelmeyen tavsiyeler, bir kulağından girip, diğerinden çıkıyor. Barışı ve uzlaşmayı sağlayacak bir bakış açısı getirmiyor. TÜSİAD'ın- genelde konuşuyorum- başkanları bu prensibe ayak uydurdu. Bilgi eksikliğini tamamlamaya çalıştı oysa.

* Sağ ve sol nihayet birleşti... Ama unutmayın 2 artı 2 dört etmiyor. Matematiksel olarak edebilir ama gerçekte 3 de edebilir. 2.5 edebilir. 2.1 edebilir. Bazen 2 artı 2 10 da edebilir. Lider arıyor Türkiye lider. Genç bir yüz istiyor. Her bakımdan Türk kamuoyununun güvenini kazanacak bir yüz. Genç kadro istiyor Türkiye. Kadınları özellikle ön plana çıkarmak lazım. Ben çok çalıştım. Çok istedim. Nihayet bir kadın TÜSİAD Başkanı oldu. Daha önce Güler Sabancı'yı çok istedik. O da ikna oldu. Ama rahmetli Sakıp Bey istemedi. İşleri bakımından istemedi.