Jean tasarımcıları gezginlerden etkilendi

Gün geçmiyor ki moda dünyasında bir yenilik daha karşımıza çıkmasın... Denimleriyle tanıdığımız Lee, Güney Amerikalılar'ın 200 yılı aşkın süredir aşina oldukları berduş yani onların deyimiyle 'hobo-gogo'ları moda dünyasının hizmetine sunuyor. Bize çok yabancı olan bu felsefenin kahramanları daha iyi bir yaşam tarzı arayışıyla şehirden şehire geziyor. Bu grubun kadın üyelerine 'gogo', erkeklerine ise 'hobo' deniyor. İlk kez 1800'lerde güney Amerika'da ortaya çıkan 'hobo- gogo'lar, hayatlarını tren raylarına yakın alanlara, ormanlara ve su kenarlarına endeksli kuruyor. Çünkü 'hobo-gogo'lar hayatlarını trenle, şehir şehir gezerek sürdürüyor. Paraları bittiğinde de o şehirde kalarak çiftçilik ve taşımacılık yaparak para kazanıyor.

ÜNLÜ TAKİPÇİ
Amerikalılar'ın sempatisini kazanan bu akımı takip eden ünlüler de yok değil. Amerikalı ünlü yazar Jack London da bu felsefenin temsilcilerinden... Amerika'yı etkisi altına alan bu akım doğrultusunda tasarımlarına yön veren Lee'nin tasarımcıları, yeni bir denim vizyonu yaratmak için harekette geçtiklerini ve bu doğrultuda yıpratılmış ve dayak yemiş gibi duran bir koleksiyon hazırladıklarını söylüyor.

GRAFİK DİLİ KULLANILDI
Tasarımcılar, 'hobo'ların benzersiz ve geniş kitlelerce bilinmeyen grafik dilini de üst giyim ürünlerinde kullanmış... 'Hobo'lar giydikleri tek bir kıyafetle hem gün boyu gezdikleri hem de gece uyudukları için koleksiyonun temeli rahatlığa dayanıyor. Markanın erkek koleksiyonunda yıpratılmış, gevşek, düz kesimli ve skinny; kemerlerle kullanılan 5 cepli jean'ler ve yelekten uyarlanmış gömlekler var. Kadın koleksiyonunda ise kapriler, pantolonlar ve egzotik çiçek desenli tasarımlar bulunuyor. Tasarımcılar, en çok yeşil, mavi ve toz rengini kullanmış.