'Arıza' 24, 25, 26 Mayıs'ta Garajistanbul'da, 27 Mayıs'ta ise Moda'da Çağdaş Gösteri Sanatları Festivali'nde sahnelenecek.
Bu oyunun adı 'Arıza' sahnesi ise bir yatak
'Arıza' adlı oyun 2 kişilik bir yatakta geçiyor ve doğaçlama öykülerden oluşuyor. 12 kişi bu yatakta performans gösteriyor! Suna Selen ile Erdem Akakçe oyunda yer alma nedenlerini şöyle özetliyor: Biz de arızalıyız!..
İLİŞKİLİ HABERLER
Bu oyunun adı 'Arıza' sahnesi ise bir yatak
İlk kez 15. Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali ve 4. Uluslararası Tiyatro Olimpiyatları kapsamında izleyiciyle buluşan 'Arıza' adlı oyun, bir süredir Garajistanbul'da sahneleniyor. Emre Koyuncuoğlu'nun yönettiği oyun iki kişilik bir yatakta geçiyor ve ikili ilişkiler üzerine ironik bir deneme niteliği taşıyor. Oyunda Suna Selen ve Erdem Akakçe gibi deneyimli oyuncuların yanı sıra, amatörler ve dansçılar da rol alıyor. Oyun hakkında konuşmak için Koyuncuoğlu, Selen ve Akakçe ile buluştuğumda oyunun adıyla özdeşleşir biçimde oyuncularının da 'arızalı' olduğunu anladık. Koyuncuoğlu ve Selen de bu durumu kabul ediyor; Akakçe'nin, 'Benim arızam yok' söylemi ise arkadaşlarını fazlasıyla güldürüyor. Benim de dahil olmamla hepten 'arızalı' hale gelen bu söyleşide, Garajistanbul'un kulisinden kahkaha sesleri hiç eksik olmuyor...
* Projeyi hayata geçirme fikri nasıl doğdu? Emre Koyuncuoğlu: Bu bir festival projesiydi aslında. Sevdiğim arkadaşlarımla bir festival projesi yapalım ve kendimiz de keyif alalım diye düşündük. Doğaçlamalar üzerinden bir teks oluşturduk. Bu tamamen bir ekip projesi.
HEPİMİZDE BİR ARIZA VAR
* Oyunun adı neden 'Arıza' oldu? E.K.: Arıza günlük hayatın bir gerçeğidir ve onunla barışık olmak gerekir. Oyun arızalarla birlikte 'yaşamak' gerçeğinden yola çıkıyor. Biz de normal insanlar olduğumuz için hepimizin kendimize ait arızaları var. Bunlar tırnak içinde arızalar tabi.
* Nedir bu arızalar? E.K.: Benim arızam tiyatro yapıyor olmam. (Gülüyor) Tiyatro benim hem aşkım hem arızam. Zaten aşk, arızanın ta kendisidir bence. Bir de bu proje gibi bağımsız bir projeye imza atmak bir arıza. Bu projenin hiçbir maddi karşılığı yok, tamamen gönül birliğiyle yapıldı. Suna Selen: Benim arızam her zaman kendimden onay alma ihtiyacı duymam. Bir şey yaptığım vakit onun beğenilmesi hoşuma gitse de bana yetmiyor. İçimdeki üst beynin de yaptığım işi onaylaması gerekiyor. Erden Akakçe: Benim arızam yok! (Kahkahalar)
* Ee peki. O da güzel tabii... S.S.: Harika. Mükemmel adam. (Gülüyor)
DEKOR İKİ KİŞİLİK BİR YATAK
* Oyun bir yatakta geçiyor. Bunun özel bir anlamı var mı? E.K.: Yatağı seçmemizdeki neden 'makrokozmik' yapıyı 'mikrokozmosa' çekmekti. Yani en küçük alanda tüm hikayenin detayını görmek istedik. Yatak her şeyi en yoğun ve doğal yaşadığımız yerdir. En büyük hayalkırıklıkları ve zevkler yatakta yaşanır. En sert ve romantik karşılaşmalar yatakta geçer. Doğum yatakta olur. Ölüm çoğu zaman yatakta gerçekleşir. Hayatın en derin hikayeleri hep yatakta geçiyor. Yatak çok özel bir yer ve biz de oyunla özele inmek istedik.
* Ekipte profesyonel oyuncuların ve dansçıların yanı sıra amatörler de var... E.K.: Evet davet ettiğimiz gönüllüleri de dahil ettik kadromuza. Kendi alanında profesyonel olan ama sahne deneyimi olmayan insanları seçtik. Beden dilini başarıyla kullanan insanları tercih ettik. Bunların arasında bir vücut geliştirme uzmanı var mesela. Bir psikolog hanım ve bir rap dansçısı var. Sahnede onları profesyonel oyuncularla karşılıklı oynattık.
* Oyundaki karakterlerinizi anlatır mısınız? S.S.: Masallar üzerinden de yola çıktık. Çünkü yatakta masal da anlatılır. Başlangıçta ben masal anlatacaktım torunuma. Fakat sonra ben kendisine hiç masal anlatılmamış biri oldum ve torunum bana masal anlattı. Ben de tıpkı yıllar önce rol aldığım 'Pamuk Prenses' filmindeki gibi masal kahramanı oldum. Emre ile çalışmanın en güzel tarafı bu. Yola başka türlü çıkıyorsunuz ama sonuç bambaşka oluyor. E.A.: Girişi, gelişmesi, sonucu, ana teması yok bu oyunun. Hikaye sanki arkadaş evi salonunda, sohbet mantığında gelişiyor izlenimi veriyor. Ben bir role öykünmedim, biri oldum. Hayatımdaki bir andan çıktı benim doğaçlamam. Yeni tanıştığı biriyle bardan çıkıp eve gittiğinde yatağa gidişle gitmeyiş arasındaki o her erkeğin ya da hatunun başına gelmiş hikaye anlatılıyor benim bölümümde. Berber rolündeyim bu arada. Betül Çobanoğlu ile oynadığım bu bölümün doğaçlamasını kaydetti Emre, sonra da bize metin olarak ezberlettiler. Oyunculuk kariyerimde ilk kez kendi yazdığım metni ezberlemek zorunda kaldım.
İLİŞKİLİ HABERLER
Bu oyunun adı 'Arıza' sahnesi ise bir yatak
Yayın tarihi: 21 Mayıs 2007, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/05/21/gny/haber,19836C27325546438E63798F037A1470.html
Tüm hakları saklıdır.